HAKÎK

Results for "HAKÎK"

Ottoman - Turkish Dictionary

HÂFIZ-I HAKİKÎ

 (Ottoman - Turkish Dictionary) :
Hakiki ve tam muhafaza eden. (Allah)
 Ottoman - Turkish Dictionary

HAKÎK

 (Ottoman - Turkish Dictionary) :
Haklı, hak sahibi olan. * Müstehak, lâyık, münasib.
 Ottoman - Turkish Dictionary

HAKİKAT

 (Ottoman - Turkish Dictionary) :
(C.: Hakaik) Bir şeyin aslı ve esâsı. Mahiyeti. Gerçek. Doğru. Sahih. Künh. Sâbit ve vâki. * Kadirbilirlik. Sadâkat, doğruluk. Kâinat ve tabiat ve uluhiyet hakkında bütün teşbih ve mecazlardan âri ve zâhir olan gerçek. * "Mecâz" karşılığı, esas olarak kullanılan kelime. * Edb: Bir kelime neyi anlatmak için konulmuş ise, bu kelimenin o mânada kullanılması; göz kelimesinin, aynı o bilinen uzuv mânasında kullanılması gibi. (Bak: Mahiyet, Mecaz)
Ottoman - Turkish Dictionary

HAKİKAT-BÎN

 (Ottoman - Turkish Dictionary) :
f. Hakikatı gören, hakikatı anlayan. Hakikatşinas. Hakikata inanan.
 Ottoman - Turkish Dictionary

HAKİKAT-GU

 (Ottoman - Turkish Dictionary) :
f. Doğru sözlü. Doğru konuşan.
Keyword Searches Turkish - French Dict. ılık (178528k) Turkish - Germany Dict. çüş (94941k) Turkish - French Dict. açık (77932k) Turkish - Turkish Dict. İNDÎ (70087k) Turkish - French Dict. ırmak (67252k) Kurdish - Turkish Dict. naşî (55755k) Turkish - French Dict. çatı (55575k) Turkish - Turkish Dict. HÂDİS (54827k) Turkish - French Dict. balık (52896k) Turkish - Germany Dict. ılım (51373k) Turkish - Germany Dict. hasır (51047k) Kurdish - Turkish Dict. rêsî (50809k)