ALEYHİSSELÂM
İLYAS (ALEYHİSSELÂM)
( Ottomane - Türkisch Wörterbuch) :
Benî İsrail peygamberlerinden olup, Kur'an-ı Kerim'de ismi geçen ve Tevrat'ta "Ella" diye mezkûr olan bir Peygamberin ism-i mübarekidir. M.Ö. 9. asırda yaşamış olup ondan sonra Elyesa (A.S.) Peygamber olmuştur. İlyâs (A.S.), zamanının hükümdarıyla çok mücadele etmiş, çok zaman mağaralarda yaşamış, çok mu'cizeler göstermiştir. (Bak: Merâtib-i hayat)
NUH (ALEYHİSSELÂM)
( Ottomane - Türkisch Wörterbuch) :
Kur'an-ı Kerim'de adı geçen bir peygamber ismi. (Elli yaşında iken kavmini imana dâvete memur edilmiş ve kavmi kendisini dinlemediğinden, iman etmeyenlere ceza olarak dünyayı kaplayan su tufanı olmuş ve zâlimler mahvolmuşlar; iman edenler Nuh Peygamber'in (A.S.) yaptığı gemiye alınarak kurtulmuşlardır.)
HIZIR ALEYHİSSELAM
( Dream Dictionary of Phrase) :
Kıtlık ve yoksulluktan sonra ucuzluk ve bolluğa, emniyet ve güvene, uzun ömre ve haccetmeye; Onu görmek ehli olan kimse için manevi ilim ehli olmaya yahut ince ve çetin imtihana tabi tutulmaya delalet eder.
İBRAHİM ALEYHİSSELAM
( Dream Dictionary of Phrase) :
Allah yolunda hicret etmeye, iyiliği emir ve kötülükten alıkoymak için her türlü sıkıntıya göğüs germeye, feragat ve fedakarlığa, cömertlik ve alicenaplığa, asalet ve dirayete, bereket ve bolluğa, İslam ahlak ve faziletine, uzun ömür ve hayırlı nesle, Onnu görmek saliha bir kadınla nikahlanmaya ve düşmana galip gelmeye, hak yoldan ayrılan kimseleri dinlememeye ve her türlü batıl düşünce ve putçuluğa karşı direnmeye ve insanları 'Hanif Dini' olan İslama davet etmeye delalet eder.
ÂDEM (Aleyhisselâm)
( islamische Glossar) :
Kur'ân-ı kerîmde ismi geçen peygamberlerden. Yeryüzünde yaratılan ilk insan ve ilkpeygamber, bütün insanların babası.Allahü teâlâ Kur'ân-ı kerîmde meâlen buyurdu ki:Muhakkak ki, Îsâ'nın hâli de (yâni babasız dünyâya gelişi de) Allah indinde, Âdem'inhâli gibidir. Allahü teâlâ onu topraktan yarattı, sonra ona "Ol" dedi, o da (can gelip)oluverdi. (Âl-i İmrân sûresi: 59)Allahü teâlâ Âdem'i (aleyhisselâm) yeryüzünün her tarafından aldırdığı topraktanyarattı. Bu sebeple zürriyetinden siyah, beyaz, esmer, kırmızı renkte olanlar olduğu gibi,bâzıları da bu renklerin arasındadır. Bâzısı yumuşak, bâzısı sert, bâzısı hâlis ve temiz oldu.(Hadîs-i şerîf-Müsned-i Ahmed bin Hanbel)Çeşitli memleketlerden getirilen toprakları melekler su ile çamur yapıp, insan şeklinekoydu. Bu sûret Mekke ile Tâif arasında kırk yıl kalıp (salsâl) oldu. Yâni pişmiş gibi kurudu.Önce Muhammed aleyhisselâmın nûru alnına kondu. Sonra Muharrem'in on uncu Cumâ günürûh verildi. Her şeyin ismi ve faydası kendisine bildirildi. Boyu ve yaşı kesin olarak bildirilmedi.Allahü teâlânın emri ile bütün melekler, Âdem'e doğru secde etti. İblis, kibirlenip, bu emrekarşı geldi ve secde etmedi. Âdem aleyhisselâm kırk yaşında Firdevs adındaki Cennet'egötürüldü. Cennet'te yâhut daha önce Mekke dışında uyurken, sol kaburga kemiğinden hazret-iHavvâ yaratıldı. Allahü teâlâ onları birbirine nikâh etti. Yasak edilen ağaçtan unutarak önceHavvâ, sonra Âdem aleyhisselâm yedikleri için Cennet'ten çıkarıldılar. Âdem aleyhisselâmHindistan'da Seylan (Serendib) adasına,Havvâ vâlidemiz ise, Cidde'ye indirildi. Âdemaleyhisselâm iki yüz sene ağlayıp yalvardıktan sonra, tövbe ve duâsı kabûl olup, hacca gelmesiemr olundu. Arafat ovasında Havvâ ile buluştu. Kâbe'yi yaptı.Her sene hac yaptı. Arafat meydanında veya başka yerde, kıyâmete kadar gelecek çocuklarıbelinden zerreler hâlinde çıkarıldı. Allahü teâlâ tarafından; "Ben sizin Rabbiniz değil miyim?"diye soruldu. Hepsi; "Evet Rabbimizsin" dedi.Sonra hepsi zerreler hâline gelip, beline girdiler.Sonra Şam'a geldiler. Burada çocukları oldu. Neslinden kırk bin kişiyi gördü. Bin beş yüzyaşında iken çocuklarına peygamber oldu. Çocukları çeşitli dillerde konuştu. Cebrâilaleyhisselâm kendisine on iki kere geldi. Oruç, her gün bir vakit namaz, gusül abdestiemredildi. Kendisine kitap verilip; fizik, kimyâ, tıp, eczâcılık, matematik bilgileri öğretildi.Süryânî, İbrânî ve Arabî diller ile kerpiç üstüne çok kitap yazıldı. Bir rivâyete göre iki binyaşında iken Cumâ günü vefât etti. Hazret-i Havvâ da kırk sene sonra vefât etti. KabirlerininKudüs'de veya Mina'da Mescid-i Hıf'de yâhut Arafat'da olduğu rivâyetleri vardır. (Nişancızâdeve Sa'lebî)