şanî

Results for "şanî"

Ottoman - Turkish Dictionary

SÂNİ'-İ HAKÎM

 (Ottoman - Turkish Dictionary) :
Hikmet sâhibi olan yaratıcı. Allah (C.C.)
 Ottoman - Turkish Dictionary

SANİ'-İ HAKİKÎ

 (Ottoman - Turkish Dictionary) :
Doğrudan doğruya, hiç bir şeye muhtaç olmadan her şeyin aslını, esasını ve teferruatını yapan, yaratan. Allah (C.C.).
 Ottoman - Turkish Dictionary

SANİ'İYYET

 (Ottoman - Turkish Dictionary) :
Ustaca ve tertibli yapıcı oluş. Sâni'lik.(Eğer eşya kendi nefislerine isnad edilirse, herbir zerreye bir uluhiyet lâzımdır. Meselâ, Ayasofya'nın bânisi inkâr edildiği takdirde her bir taşı Mimar Sinan olması lâzım geliyor. Öyle ise kâinatın Sânia olan delâleti, kendi nefsine olan delâletinden daha vâzıh, daha zâhir, daha evlâdır. Öyle ise kâinatın inkârı mümkün olsa bile, Sâniin inkârı mümkün değildir. M.N.)
 Ottoman - Turkish Dictionary

SANİA

 (Ottoman - Turkish Dictionary) :
Uydurma, düzme. Tuzak, hile. * İş, amel, fiil.
 Ottoman - Turkish Dictionary

SANİFE

 (Ottoman - Turkish Dictionary) :
Bez kenarı.
Keyword Searches Turkish - French Dict. ılık (222568k) Turkish - Germany Dict. çüş (101924k) Turkish - French Dict. açık (85171k) Turkish - French Dict. ırmak (77813k) Turkish - Turkish Dict. İNDÎ (74511k) Kurdish - Turkish Dict. naşî (64376k) Turkish - French Dict. çatı (62120k) Turkish - Germany Dict. ılım (61921k) Kurdish - Turkish Dict. rêsî (60627k) Turkish - Turkish Dict. HÂDİS (60056k) Turkish - French Dict. balık (58178k) Turkish - Germany Dict. hasır (56449k)