İŞÂ

Results for "İŞÂ"

disadvantage
(English - Turkish Dictionary) :
i. sakınca, mahzur, dezavantaj, zarar.

disadvantageous
(English - Turkish Dictionary) :
s. sakıncalı, mahzurlu, dezavantajlı; elverişsiz.

disagree
(English - Turkish Dictionary) :
f. 1. uyuşmamak, uymamak, çelişmek: The reports disagree on the cause of the accident. Raporlar kazanın nedeni konusunda çelişiyor. 2. with -e katılmamak, ile aynı görüşte olmamak: I disagree with his thesis. Onun savına katılmıyorum. I disagree with her about that. O konuda onunla aynı görüşte değilim. 3. anlaşamamak. 4. bozuşmak, tartışmak, atışmak. 5. with (yiyecek, iklim v.b.) -e dokunmak, -e yaramamak.

disagreeable
(English - Turkish Dictionary) :
s. 1. nahoş, hoşa gitmeyen, tatsız. 2. huysuz, aksi, ters, sert.

disagreement
(English - Turkish Dictionary) :
i. 1. anlaşmazlık, uyuşmazlık. 2. çekişme.

Last Searched Words

Ottoman - Turkish Dict.

Turkish - Germany Dict.

Meteorolgy Terms Dict.

YOĞUNLAŞMA ÇEKİRDEKÇİKLERİ

Dictionary of Names

Medical Terms Dict.

Azerbaijani - Turkish Dict.

Turkish - English Dict.

English - Turkish Dict.

Computer and Internet

Religious Terms Dict.

Kurdish - Turkish Dict.

Germany - Turkish Dict.

vorgeben

Keyword Searches

Turkish - French Dict.

ılık (215894k)

Turkish - Germany Dict.

çüş (100471k)

Turkish - French Dict.

açık (83589k)

Turkish - French Dict.

ırmak (76344k)

Turkish - Turkish Dict.

İNDÎ (73457k)

Kurdish - Turkish Dict.

naşî (63252k)

Turkish - French Dict.

çatı (61135k)

Turkish - Germany Dict.

ılım (60129k)

Turkish - Turkish Dict.

HÂDİS (59081k)

Kurdish - Turkish Dict.

rêsî (58718k)

Turkish - French Dict.

balık (57023k)

Turkish - Germany Dict.

hasır (55800k)