İŞÂ

Résultats pour "İŞÂ"

Anglais - Turc Dictionnaire

disadvantage

 (Anglais - Turc Dictionnaire) :
i. sakınca, mahzur, dezavantaj, zarar.
Anglais - Turc Dictionnaire

disadvantageous

 (Anglais - Turc Dictionnaire) :
s. sakıncalı, mahzurlu, dezavantajlı; elverişsiz.
 Anglais - Turc Dictionnaire

disagree

 (Anglais - Turc Dictionnaire) :
f. 1. uyuşmamak, uymamak, çelişmek: The reports disagree on the cause of the accident. Raporlar kazanın nedeni konusunda çelişiyor. 2. with -e katılmamak, ile aynı görüşte olmamak: I disagree with his thesis. Onun savına katılmıyorum. I disagree with her about that. O konuda onunla aynı görüşte değilim. 3. anlaşamamak. 4. bozuşmak, tartışmak, atışmak. 5. with (yiyecek, iklim v.b.) -e dokunmak, -e yaramamak.
 Anglais - Turc Dictionnaire

disagreeable

 (Anglais - Turc Dictionnaire) :
s. 1. nahoş, hoşa gitmeyen, tatsız. 2. huysuz, aksi, ters, sert.
 Anglais - Turc Dictionnaire

disagreement

 (Anglais - Turc Dictionnaire) :
i. 1. anlaşmazlık, uyuşmazlık. 2. çekişme.
Recherches de mots-clés Turkish - French Dict. ılık (215848k) Turkish - Germany Dict. çüş (100468k) Turkish - French Dict. açık (83583k) Turkish - French Dict. ırmak (76339k) Turkish - Turkish Dict. İNDÎ (73455k) Kurdish - Turkish Dict. naşî (63251k) Turkish - French Dict. çatı (61135k) Turkish - Germany Dict. ılım (60123k) Turkish - Turkish Dict. HÂDİS (59080k) Kurdish - Turkish Dict. rêsî (58693k) Turkish - French Dict. balık (57020k) Turkish - Germany Dict. hasır (55798k)