İNSAF
MİNSAF
(Ottoman - Turkish Dictionary) :
(C: Menâsıf) Hizmetkâr, hizmetçi.
NA-İNSAF
(Ottoman - Turkish Dictionary) :
f. İnsafsız. İnsafı bulunmayan.
SAYYAD-I BÎ-İNSAF
(Ottoman - Turkish Dictionary) :
f. İnsafsız avcı.
İNSÂF
(Islamic Glossary) :
Adâlet, doğruluk. Hakkı gözetip adâletten ayrılmama.İnsâf, dînin yarısıdır. (Hadîs-i şerîf-İhyâ)Allah korkusu kalbine yerleşmiş olan kimse, insanlar hakkında insâflı muâmelede bulunur.İnsanlar ise, kendilerine insâf ile iyi muâmelede bulunan kimseyi severler. İşte bunun için,insanların sevgisi, kişinin kalbinde Allah korkusunun mevcûd olduğun a ve o kişinin iyiliğine;insanların buğzu (kini) ise, o kimsenin kötülüğüne ve kalbinde Allah korkusunun az olduğunadelîl gösterilmiştir. (Mâverdî)
insaf
(Turkish - English dictionary) :
justice (tempered by mercy); fairness. ! Be fair!/Be reasonable! etmek /a/ 1. to take pity (on). 2. to behave fairly (towards). a gelmek to relent, show mercy. ına kalmak /ın/ (for something) to depend on (someone´s) sense of what´s fair, depend on (someone´s) sense of fair play.