İLİK


"İLİK" Die Ergebnisse der Suche nach dem Wort

 islamische Glossar

KÂDİYÂNÎLİK

( islamische Glossar) :
On dokuzuncu yüzyılda, Hindistan'da Mirzâ Gulâm Ahmed tarafından kurulan bozuk yol.Kurucusunun doğum yeri olan Kâdiyan kasabasına nisbetle bu adla anılmaktadır. İsminenisbetle, Ahmediyye de denilmektedir.İngilizlerin Hindistan'ı sömürge hâline getirdikten sonra, bol para vererek avladıkları MirzâGulâm Ahmed, etrafında câhil ve sapık kimseleri toplayarak 1880'de Kâdiyânîlik bozuk yolunukurdu. Kendisinin Mehdî daha sonra da âhir zamanda gökten ineceğ i bildirilen Îsâ Mesîholduğunu ve yeni bir din getirdiğini söyledi. Kâdiyân'da bir mescid yaptırıp, buraya Mescid-iAksâ adını verdi. Îsâ aleyhisselâma iftirâlarda bulunup, Muhammed aleyhisselâmın sonpeygamber olduğunu inkâr etti. Mirzâ Gulâm Ahmed 1908'de ölünce yerine Hakim Nûreddîn,onun yerine Beşîrüddîn Mahmûd geçti (1914). Kâdiyânilik (Ahmediye) bozuk inançlarını"Gerçek İslâmiyet" adı altında yaymaya çalıştı. Kur'ân tefsîri diyerek çıkardığı iki kitabıKur'ân-ı kerîme uymayan bozuk yazılarla doldurdu. Pencab ve Bombay'da câhil halk arasındasür'atle yayılan bu bâtıl yol, şimdi Avrupa ve Amerika'da yayılmaya çalışılmaktadır. (Enver ŞâhKeşmîrî)Kâdiyânîlere göre; yahûdîler Îsâ aleyhisselâmı asmak istememişlerdi. Fakat o, kendiliğindenöldü ve toprağa kondu. Sonra kabrinden çıkıp Hindistan'da Keşmir'e gitti. Orada İncîl'i öğretiptekrar öldü. Îsâ ve Muhammed aleyhimesselâmın ruhları insan şe klinde görünecektir. Bu daMirzâ Ahmed'dir. Başka Mehdî yoktur. (Müftî Mahmûd Efendi, Ebû Zühre)
 islamische Glossar

MİLLİYETÇİLİK (Milliyet)

( islamische Glossar) :
Aynı vatanda aynı toprakta doğup yetişenlerin din, örf-âdet ve menfeat birliği.İslâmiyet "posa ırkçılığını" ve ırk ve kavim üstünlüğü iddiâlarını câhiliyye devri âdetleriolarak reddetmekle birlikte, aslâ, müslümanları, soyunu, kavmini ve ırkını red ve inkâr etmeyedâvet etmemektedir. Aksine böyle bir fiili harâm saymaktadır. K aldı ki; "Vatan sevgisiîmândandır", "Kişi kavmini sevmekle suçlanamaz" ve "Kavminin efendisi, kavminehizmet edendir" diye buyuran Resûlullah efendimizin dînini; kavimlerin, milletlerin vemilliyetçiliğin aleyhine kullanmak mümkün değildir. İslâmiyet bunları yok etmez, kardeşolmaya dâvet eder. (S. Ahmed Arvâsî)
 islamische Glossar

MÛSEVÎLİK

( islamische Glossar) :
Allahü teâlânın Mûsâ aleyhisselâm vâsıtasıyla İsrâiloğullarına gönderdiği din. Mukaddes(ilâhî) kitabı Tevrâttır. Îsâ aleyhisselâma kadar olan peygamberler bu dîni insanlara tebliğettiler. Îsâ aleyhisselâmın gelmesiyle Mûsevîlik dîninin hükmü kaldır ıldı.Mûsâ ve Hârûn aleyhimesselâmdan sonra gelen Dâvûd, Süleymân, Zekeriyyâ ve Yahyâaleyhimüsselâm da yine İsrâiloğullarına peygamber olarak gönderildiler ve insanları Mûsevîlikdînine dâvet ettiler. Dâvûd aleyhisselâma gönderilen Zebûr kitabı Mûsevîlik dîninin hükmünükaldırmadı. Hattâ onu kuvvetlendirdi. Mûsevîlik dîni Îsâ aleyhisselâm zamânına kadar devâmetti. Îsâ aleyhisselâmın dîni, Mûsevîliği nesh etti yâni hükmünü kaldırdı. Bundan sonraMûsevîlik dînine uymak câiz olmayıp, Muhammed aleyhisselâmın dîni olan İslâmiyet gelinceyekadar Îsâ aleyhisselâmın dînine uymak lâzım oldu. Fakat İsrâiloğullarının çoğu, Îsâaleyhisselâma îmân etmeyip, Mûsevîliğin bozulmuş şekli olan yahûdîliğe uymakta inat ve ısrârettiler. Muhammed aleyhisselâmın getirdiği İslâm dîni de, Îsâ aleyhisselâma bildirilen Îsevîlikdîninin ve İbrâhim aleyhisselâma bildirilen Hanîf dîninin hükümlerini kaldırdı. Bugün Allahüteâlânın rızâsına kavuşabilmek için bütün insanların İslâm dînine uymaları gerekmektedir. İslâmdîninin hükmü kıyâmete kadar sürecektir. (M. Sıddîk bin Saîd)Peygamberimiz Muhammed aleyhisselâma kadar gelen üç büyük din yâni Mûsevîlik,Îsevîlik ve İslâm dinleri, hep Allahü teâlânın bir olduğunu ve Allahü teâlânın peygamberlerininbizim gibi bir insan olduğunu bildirmiştir. (Harputlu İshâk Efendi)
 islamische Glossar

SEFERÎLİK

( islamische Glossar) :
Senenin kısa günlerinde insan veya deve yürüyüşü ile üç günde gidilecek yere gitmeye niyetederek bulunduğu yerin kenar evlerinin dışına çıkmak. (Bkz. Müsâfir, Sefer)
 islamische Glossar

VEHHÂBÎLİK

( islamische Glossar) :
Sapık bir fırka. On sekizinci yüzyıl ortalarında Arabistan yarımadasında Necd bölgesindeortaya çıkan, Muhammed bin Abdülvehhâb tarafından kurulan dînî ve siyâsî bir yol. Bu yoldaolana Vehhâbî denir.Vehhâbîliğin kökü hicrî dördüncü asırlara uzanır. Bu sırada, Hanbelî mezhebinden,dolayısıyla Ehl-i sünnetten ayrılan bâzı kimseler, müteşâbih (mânâsı kapalı) âyet-i kerîme vehadîs-i şerîflere zâhirî (görünen) mânâlarına yapışarak, kendi akıllarına göre yanlış mânâverdiler. Teşbih ve tecsim (Allahü teâlâyı mahlûkuna benzetme)gibi bozuk bir inanışın içinedüştüler. Sözlerine inandırabilmek için selef-i sâlihînin (Eshâb-ı kirâm ve Tâbiînin) yolundaolduklarını söyliyerek, kendilerine selefîler adını verdiler. Hanbelî mezhebinde olan Ebül-Ferecİbn-ül-Cevzî ve diğer Ehl-i sünnet âlimleri onların selef-i sâlihîn yolunda olmadıklarını, bozukmücessime fırkasından olduklarını bildirerek bu fitnenin yayılmasını önlediler. Hicrî yedinciasırda İbn-i Teymiyye aynı fitneyi tekrar alevlendirdi. Bu bozuk yol, İbn-i Teymiyye'nintalebesi İbn-i Kayyım el-Cevziyye ve başkaları ile devâm etti. Nihâyet hicrî on ikinci asırda(mîlâdî on sekizinci yüzyıl ortalarında) İbn-i Teymiyye'nin kitablarını okuy arak te'sirinde kalanve İngilizlere aldanan Muhammed bin Abdülvehhâb ile tekrar ortaya çıkarıldı. Muhammed binAbdülvehhâb, Vehhâbîlik denilen fikirlerini 1744 senesinde Necd bölgesinde yaymaya başladı.Bu bölgenin ileri gelenlerinden Muhammed bin Suûd ona yardımcı oldu. Bu sırada Ehl-i sünnetâlimleri vehhâbîliğin bozukluğuna dâir eserler yazdılar. Buna rağmen vehhâbîler, Hicâz ve Iraktaraflarını da hâkimiyetleri altına alınca, Sultan İkinci Mahmûd Han zamânındaki OsmanlıDevleti'nin Mısır vâlisi olan Kavalalı Mehmed Ali Paşa ve oğlu Ahmed Tosun Paşa tarafındanmağlûb edilerek, Mekke ve Medîne'den çıkarıldılar ve büyük bir darbe yediler. Daha sonraOsmanlı Devleti'nin zayıflaması üzerine yirminci yüzyılın başlarında tekrar ortaya çıkanvehhâbîler, 1932'de Suûdi krallığını kurdular. Vehhâbî inanışını yaymak için çalışmaktadırlar.(M. Sıddîk Gümüş)Vehhâbîliğin belli başlı husûsiyetleri şunlardır: Amel, ibâdet, îmânın parçasıdır. Farzıyapmıyan meselâ farz olduğuna inandığı hâlde bir namazı kılmayan dinden çıkar. Allahüteâlânın Kur'ân-ı kerîmde bildirilen sıfatları ile el, yüz v.b. ifâdeleri t e'vîl etmezler, zâhirî(görünen) mânâlariyle anlarlar. Bunun için teşbih ve tecsîme (Allahü teâlâyı yarattıklarınabenzetme inancına) düşerler. Onlara göre Allahü teâlâdan başkasından şefâat (yardım) istemekşirktir (Allahü teâlâya ortak koşmaktır). Peygamberlerin aleyhimüsselâm ve evliyânınrûhlarından şefâat istiyen onların mezarlarını ziyâret edip, onların hürmetine diye vesîle ederekduâ eden İslâmiyet'ten çıkar. Tasavvuf yoluna girmek bid'attir, sapıklıktır. Kur'ân-ı kerîm vesünnet-i seniyyeden başka kaynak kabûl etmezler. İcmâ ve kıyâsı ve dört hak mezhebden birinebağlanmayı red ederler. Peygamber efendimizin hırka ve sakal-ı şerîflerinin ziyâret edilmesinişirk sayarlar. Amelde Hanbelî, îtikâdda selefî olduklarını söylerler. (Ahmed Zeynî Dahlân, EbûHâmid bin Merzûk, Hamdullah Decvî)