İLÂHÎ
İlm-i İlâhî
( islamische Glossar) :
Allahü teâlânın ezelî ilmi.
KÂNÛN-I İLÂHÎ
( islamische Glossar) :
1. Allahü teâlânın kullarının dünyâ ve âhirette huzûr ve seâdete (mutluluğa) kavuşmalarıiçin Peygamberleri (aleyhimüsselâm) vâsıtasıyla insanlara bildirdiği emirleri ve yasakları,İslâmiyet.2. Allahü teâlânın kâinâtta (varlık âleminde) koyduğu nizâm, düzen.Yalnız duâ etmekle kendimizi aldatmayalım! Allahü teâlânın kânûn-ı ilâhiyyesine uymadan,sebeblere yapışmadan, çalışmadan duâ etmek mûcize istemek demektir. Müslümanlıkta hemçalışılır, hem de duâ edilir. Önce sebebe yapışmak, sonra duâ etmek lâzımdı r. (MevlânâHâlid-i Bağdâdî)
KÂTI-I TARÎK-I İLÂHÎ
( islamische Glossar) :
İnsanların Allahü teâlânın emirlerine ve yasaklarına uymalarına ve rızâsına kavuşmasınamâni olan, hidâyet ve saâdetlerini engelleyen, saptırıcı, yol kesici.İnsanların îmân etmesine, İslâmiyet'i öğrenmelerine ve İslâmiyet'e uymalarına mâni (engel)olan din düşmanları kâtı-ı tarîk-ı ilâhîdirler. (İmâm-ı Rabbânî)Din bilgilerinde hakîkî âlimlerin bildirdiklerine tâbi olmayan ve kendi akıllarına ve keyflerinegöre hüküm veren sapık din adamları, kâtı-ı tarîk-ı ilâhîdirler. (İmâm-ı Rabbânî)Tasavvufta yetişmemiş, kemâle ermemiş ve kendisine mürşîd (rehber) ismini ve süsünüveren sahte tarîkatçılar kâtı-ı tarîk-ı ilâhîdirler. Onların sohbetleri öldürücü zehirdir.(Muhammed Ma'sûm)
Kelâm-ı İlâhî
( islamische Glossar) :
Allahü teâlânın kelâmı. Kur'ân-ı kerîm.Allahü teâlâ Kur'ân-ı kerîmi harf ve kelime olarak gönderdi. Bu harfler mahlûktur(yaratılmıştır). Bu harf ve kelimelerin mânâsı kelâm-ı ilâhîyi taşımaktadır. Bu harflerekelimelere Kur'ân-ı kerîm denir. Kelâm-ı ilâhîyi gösteren mânâlar da Kur'ân-ı k erîmdir. Bukelâm-ı ilâhî olan Kur'ân, mahlûk değildir. Allahü teâlânın başka sıfatları gibi ezelî (başlangıcıolmayan) ve ebedîdir. Yâni sonu yoktur. (Mevlânâ Hâlid-i Bağdâdî)Kelâm-ı ilâhîden murâd-ı ilâhîyi, Allahü teâlânın kastettiği mânâyı anlayan ve anlatanâlimlere müfessir denir. (S. Abdülhakîm Arvâsî)
KEMEND-İ MAHBÛB-İ İLÂHÎ
( islamische Glossar) :
Allahü teâlânın sevdiklerini kendisine çekmek için gönderdiği sebebler, dert, belâ vesıkıntılar.Belâ, kemend-i mahbûb-ı ilâhîdir. Âşıkları mahbûba (sevgiliye) döndürüp, ondan başkasınayönelmelerine mâni olur. (Ahmed Fârûkî)