çiçek
ÇİÇEK
(Dream Dictionary of Phrase) :
Gönül açıcı, sevinçli haber ve gelişmelere; lezzetli şeylere ve huzurlu bir hayata, Bekarın başında çeçekten taç görmesi evylenmesine, Kadının çiçek görmesi hamilelikle gelecek sevince, Taze çiçek şiddet ve üzüntüden kurtulmaya, Değişik renkte çiçekler ffarklı sevinç sebeplerine, Ağaç çiçeği kişiyi doğru yola kılavuzlayan sağlam inanca yahut hayırlı bir insana, Çiçek döllenme tozu rızka, hamileliğe ve hastanın şifa bulmasına, Çiçeklerin kökünden kesilmiş olduğunu görmek üzüntü ve kedere, Sarı renkli, papatya türü çiçek devamı olmayan varlığa, kısa sürün mutluluğa ve küçükken ölecek çocuğa, Kabak, karpuz vb. çiçeği görmek içinde bulunduğu konum ve tercihlerinde sebat etmemeye, Solgun çiçek gönül sızısına delalet eder. ( Ayrıca Bakınız; Buket, Ot.)
ÇİÇEKÇİ
(Dream Dictionary of Phrase) :
Çiçek ve güzel kokulu otları satan kimseyi görmek, kaza ve kadere razı olan olgun bir müslümana delalet eder.
KEK-ÇİÇEK KURABİYESİ
(Recipes Glossary) :
GEREKLİ MALZEME YAPILIŞI2 yumurta 1. Birinci bölümdeki malzemelerin1 çay bardağı şeker hepsi birlikte karıştırılır. Kulak1 çay bardağı memesi yumuşaklığında bir hamur eldeeritilmiş margarin etmek için o nisbette un konur,1 kahve kaşığı güzelce yoğrulur.kabartma tozu 2. Hamur merdane ile yarım santim1 limon kabuğu kalınlıkta oluncaya kadar açılır.rendesi Bardakla yuvarlaklar halindeAlabildiği kadar un kesilir. Ortaları da bir ilaç tüpüKızartmak için: 1 ile kesilir ve çıkarılır.bardak çiçekyağı 3. Kızgın çiçekyağında hem yuvarlakÜzerine: 1 çay kısım, hem de ortadan çıkan kısımlarbardağı pudra şekeri kızartılır. Servis tabaklarınakurabiyeler alınırken önce delikliyuvarlak konur, sonra ortasındanalınan parça delikli yuvarlağınüzerine konur. Böylece iki kademelibir şekil alır. Hepsinin üzerine depudra şekeri serpilerek servisyapılır.
çiçek
(Turkish - English dictionary) :
1. flower, blossom, bloom. 2. flowering plant, flower; ornamental plant. 3. smallpox. 4. chem. flowers, (a) sublimate: kükürt çiçeği flowers of sulfur. 5. colloq. loose woman, sexually promiscuous woman. 6. colloq. charming scoundrel; charming woman who is up to no good. açmak to bloom, flower, blossom. aşısı 1. smallpox vaccine. 2. smallpox vaccination. bahçesi flower garden. i burnunda (çamuru karnında) 1. garden-fresh, very fresh (fruit, vegetable). 2. fresh, hot (piece of news). 3. (someone) who is a rank newcomer to (a job): çiçeği burnunda bir gazeteci a cub reporter. çıkarmak to break out with smallpox. durumu bot. inflorescence. dürbünü kaleidoscope. gibi 1. very clean and neat. 2. very neat and attractive. tarhı flower bed. vermek to bloom, flower, blossom.
çiçekbiti
(Turkish - English dictionary) :
,-ni zool. aphid.