Toggle navigation
Contact
English
Turkish
English
German
French
Spanish
Italian
Azerbaijani
Contains
Contains
Whole word
Begins with
Ends with
Dictionary
Search
Dictionary
×
Turkish - French Dictionary
French - Turkish dictionary
Turkish - German Dictionary
German - Turkish Dictionary
Turkish - Spanish dictionary
Spanish - Turkish Dictionary
Turkish - Kurdish Dictionary
Kurdish - Turkish dictionary
Turkish - English dictionary
English - Turkish Dictionary
Turkish - Turkish dictionary
Italian - Turkish dictionary
Ottoman - Turkish Dictionary
Azerbaijani - Turkish Dictionary
Biology Glossary
Philosophical Dictionary
Chemical Dictionary,
Psychology, Dictionary
Sociological Dictionary
Dictionary of Economics
Medicine and Hematology Glossary
Environmental Glossary
Names Dictionary
Nautical Dictionary
Meteorological Glossary
Automotive Industry Glossary
Dream Dictionary of Phrase
Islamic Glossary
Computer, Internet Glossary
Tourism Glossary
Plants Glossary
Recipes Glossary
Welder Dictionary Eng - TR
Welder Dictionary TR - Eng
çerçeve
Results for "çerçeve"
çerçevelemek
(Turkish - Kurdish Dictionary) :
çarçove kirin.
ÇERÇEVE
(Turkish - Turkish dictionary) :
is. 1. Kenarlık. 2. Kasnak. 3. meç. Bir konunun sınırları ve bu sınırlar içinde kalan alan.
ÇERÇEVE YAKLAŞIM
(Environmental Glossary) :
[ Bubble concept ] Kirletici emisyonlarının denetimi bağlamında amaçlanan sınırlamaların uygulanmasında, belirli kirleticilerin çıkış kaynaklarından ziyade bunların etkiledikleri alanların ele alınması gerektiğini savunan yaklaşım.
ÇERÇEVE
(Dream Dictionary of Phrase) :
Kapı ve pencere çerçevesi bekar için evlenmeye, evli kimseler için ev edinmeye yahut mutlu bir hayata; bunlarda görülen kırık döküklük insanın kendi hayatındaki yanlışlıklara, Resim çerçevesi mutluluğu sürekli kılan tedbirlere, Bir şeyi sınırlayan çerçevve ve benzeri şeyler, Allah Teala'nın koyduğu sınırlara delalet eder.
çerçeve
(Turkish - English dictionary) :
1. frame. 2. frame or sash (of a window or door). 3. limit, limitation. 4. shaft (of a loom). 5. sports parallel bars. anlaşması skeleton agreement.
««
«
1
2
3
»
»»
Hidden div
Last Searched Words
butt weld
tekbir
dog-tired
TEAKKUL
YAPIŞTIRICI
reabsorption
ŞÜKR-Ü ÖRFÎ
deludere
FUİLOYL
çavhebîn
Mundharmonika
alarmieren
Keyword Searches
ılık (181046k)
çüş (94991k)
açık (78113k)
İNDÎ (70117k)
ırmak (67973k)
naşî (55955k)
çatı (55602k)
HÂDİS (54968k)
balık (53027k)
ılım (51570k)
hasır (51139k)
rêsî (50979k)
All Dictionaries
Turkish - French Dictionary
French - Turkish dictionary
Turkish - German Dictionary
German - Turkish Dictionary
Turkish - Spanish dictionary
Spanish - Turkish Dictionary
Turkish - Kurdish Dictionary
Kurdish - Turkish dictionary
Turkish - English dictionary
English - Turkish Dictionary
Turkish - Turkish dictionary
Italian - Turkish dictionary
Ottoman - Turkish Dictionary
Azerbaijani - Turkish Dictionary
Biology Glossary
Philosophical Dictionary
Chemical Dictionary,
Psychology, Dictionary
Sociological Dictionary
Dictionary of Economics
Medicine and Hematology Glossary
Environmental Glossary
Names Dictionary
Nautical Dictionary
Meteorological Glossary
Automotive Industry Glossary
Dream Dictionary of Phrase
Islamic Glossary
Computer, Internet Glossary
Tourism Glossary
Plants Glossary
Recipes Glossary
Welder Dictionary Eng - TR
Welder Dictionary TR - Eng
All Dictionaries