ÂLÎZ

Results for "ÂLÎZ"

English - Turkish Dictionary

specialize

 (English - Turkish Dictionary) :
f. in 1. -in uzmanlık alanı/özel ilgi alanı (belirli bir şey) olmak: That firm specializes in tax law. O firmanın uzmanlık alanı vergi hukuku. 2. ihtisas yapmak: She is specializing in pediatrics. Pediyatri ihtisası yapıyor. He is specializing in Ottoman history. Osmanlı tarihi üzerinde ihtisas yapıyor.
English - Turkish Dictionary

tantalize

 (English - Turkish Dictionary) :
f. (birinde) boş ümitler uyandırmak: The belly dancer was tantalizing all the men in the group. Dansöz gruptaki tüm erkekleri tahrik ediyordu.
 English - Turkish Dictionary

verbalize

 (English - Turkish Dictionary) :
f. dile getirmek, ifade etmek.
 English - Turkish Dictionary

visualize

 (English - Turkish Dictionary) :
f. hayalinde canlandırmak, gözünün önüne getirmek.
 English - Turkish Dictionary

vitalize

 (English - Turkish Dictionary) :
f. canlandırmak, güç vermek.
Keyword Searches Turkish - French Dict. ılık (218555k) Turkish - Germany Dict. çüş (101041k) Turkish - French Dict. açık (84020k) Turkish - French Dict. ırmak (77073k) Turkish - Turkish Dict. İNDÎ (74004k) Kurdish - Turkish Dict. naşî (63653k) Turkish - French Dict. çatı (61315k) Turkish - Germany Dict. ılım (61021k) Kurdish - Turkish Dict. rêsî (60004k) Turkish - Turkish Dict. HÂDİS (59362k) Turkish - French Dict. balık (57474k) Turkish - Germany Dict. hasır (55987k)