yukarı
YUKARI ATMOSFER/SEVİYE
(Glosario de Meteorología) :
(UPPER AIR/LEVEL) [i]Aşağı troposferin üzerinde kalan atmosfer tabakasını tanımlamak için kullanılan terim. Genellikle yukarı atmosfer seviyeleri denildiğinde 850 Mb. ve üstü anlaşılır. Bu nedenle yüksek seviye alçağı, yükseği, trofu, rüzgarları, gözlemleri ve kartları denildiğinde bu seviyenin üzeri anlaşılmalıdır.
YUKARI EĞİM ETKİSİ
(Glosario de Meteorología) :
(UPSLOPE EFFECT) [i]Bir dağ veya tepe yamacını tırmanan hava parselinin zorunlu yükselişi nedeniyle soğuması süreci. Eğer tırmanan hava yeterli neme sahipse hava karalı duruma geçer, stratiform tipi bulutlanma ve yağış görülebilir. Eğer hava kararsızsa, o zaman oraj görmek olasıdır.
YUKARI EĞİM/YAMAÇ SİSİ
(Glosario de Meteorología) :
(UPSLOPE FOG) [i]Sıcak ve nemli yer havasının esen rüzgarın zorlamasıyla yamaca doğru tırmanması sonucu oluşan sis türü. Yamacı tırmanmaya başlayan hava adyabatik olarak alttan soğur ve sıcaklığı başlangıçtaki işba sıcaklığının altına düşer. Yükseldikçe de yayılır. Özellikle yamaç düzenli ise kalın bir sis tabakası haline dönüşür ki, bu sisin kalkması oldukça uzun bir süre gerektirir.
YUKARI YÖNLÜ VADİ RÜZGARI
(Glosario de Meteorología) :
(UP-VALLEY WIND) [i]Gündüz süresince vadinin ekseni boyunca yukarı yöne doğru esen, günlük termal değişimlerin sonucu olan rüzgar. Bu rüzgar türü vadi-boyu rüzgar sisteminin bir parçasıdır.
yukarı
(Diccionario Inglés - Turco) :
1. upper part; upstairs. 2. upper; upstairs: yukarı daire the upstairs flat. Yukarı Mısır Upper Egypt. 3. upper, superior in social position: yukarı sınıf upper class. 4. (moving) up; (going) upstairs: Yukarı çıktı. He went upstairs. da 1. above; upstairs. 2. (holding one´s head) high: Başı yukarıda yürürdü. She would walk with her head held high. dan 1. from above. 2. from upstairs. 3. from the boss; from the top brass; from above, from the top. dan almak to behave in an aggressive, unyielding manner; to show an unwillingness to compromise. dan bakmak /a/ to look down one´s nose at, regard (someone, something) with disdain. dan aşağı süzmek /ı/ to give (someone) the once-over, scrutinize (someone) appraisingly from head to toe. tükürsem bıyık, aşağı tükürsem sakal. colloq. I´m faced with an impossible choice./I´m damned if I don´t (do it), and I´m damned if I do (do it)./I´m sitting on the horns of a dilemma.