yoğun


Results for "yoğun"

Dictionary of Economics

SERMAYENİN YOĞUNLATMASI

(Dictionary of Economics) :
Marksist teoriye göre , büyük sermayelerin artı değerin sermayeleştirilmesi yoluyla büyümesine denir.Bu durum , küçük ve orta ölçekli işletmelerin yok olma süreçlerini hızlandırırSermayenin yoğunlaştırılması ve merkezileştirilmesi birbirleriyle yakından ilgilidirler.
Dictionary of Economics

EMEK-YOĞUN TEKNOLOJİ

(Dictionary of Economics) :
Emek faktörünün diğer üretim faktörlerine oranla çok daha fazla kullanıldğı teknolojidir. Sermaye veya emek yoğun teknojilerden hangisinin daha verimli olduğu, tek bir sektör bazında ele alınırsa, ilgili faktör fiyatına ve miktarına göre değişir. Ancak genel olarak ekonomi bazında ele alınırsa, sektörlerin özellikleri ve gösterdikleri gelişmelerde fatör miktarının ve fiaytının yanında büyük rol oynayacaktır.
Environmental Glossary

BİYOYOĞUNLAŞMA FAKTÖRÜ

(Environmental Glossary) :
[ Bioconcentration factor ] Organizmalarda bazı kimyasal maddelerin birikme mertebesini ifade eden bir ölçü. Genellikle bu kimyasal maddeler besin zinciri içinde artarak bulunurlar. Örnek: DDT.
Environmental Glossary

İZİN VERİLEBİLİR AZAMİ YOĞUNLUK

(Environmental Glossary) :
[Maximum permissible concentration ] Normal ölçüde teneffüs edildiğinde yada tüketildiğinde, kritik bir organ için azami makul dozu geçmeyen, havada , suda, sütte vb. bulunan radyoizotop yoğunluğu.
Environmental Glossary

YOĞUNLUĞA BAĞLI ETKEN

(Environmental Glossary) :
[ Density-dependent factor ] Tam anlamıyla etkili olabilmesi nüfus yoğunluğuna bağlı çevre etkeni.