Toggle navigation
Contact
English
Turkish
English
German
French
Spanish
Italian
Azerbaijani
Contains
Contains
Whole word
Begins with
Ends with
Dictionary
Search
Dictionary
×
Turkish - French Dictionary
French - Turkish dictionary
Turkish - German Dictionary
German - Turkish Dictionary
Turkish - Spanish dictionary
Spanish - Turkish Dictionary
Turkish - Kurdish Dictionary
Kurdish - Turkish dictionary
Turkish - English dictionary
English - Turkish Dictionary
Turkish - Turkish dictionary
Italian - Turkish dictionary
Ottoman - Turkish Dictionary
Azerbaijani - Turkish Dictionary
Biology Glossary
Philosophical Dictionary
Chemical Dictionary,
Psychology, Dictionary
Sociological Dictionary
Dictionary of Economics
Medicine and Hematology Glossary
Environmental Glossary
Names Dictionary
Nautical Dictionary
Meteorological Glossary
Automotive Industry Glossary
Dream Dictionary of Phrase
Islamic Glossary
Computer, Internet Glossary
Tourism Glossary
Plants Glossary
Recipes Glossary
Welder Dictionary Eng - TR
Welder Dictionary TR - Eng
yoğun
Results for "yoğun"
SERMAYENİN YOĞUNLATMASI
(Dictionary of Economics) :
Marksist teoriye göre , büyük sermayelerin artı değerin sermayeleştirilmesi yoluyla büyümesine denir.Bu durum , küçük ve orta ölçekli işletmelerin yok olma süreçlerini hızlandırırSermayenin yoğunlaştırılması ve merkezileştirilmesi birbirleriyle yakından ilgilidirler.
EMEK-YOĞUN TEKNOLOJİ
(Dictionary of Economics) :
Emek faktörünün diğer üretim faktörlerine oranla çok daha fazla kullanıldğı teknolojidir. Sermaye veya emek yoğun teknojilerden hangisinin daha verimli olduğu, tek bir sektör bazında ele alınırsa, ilgili faktör fiyatına ve miktarına göre değişir. Ancak genel olarak ekonomi bazında ele alınırsa, sektörlerin özellikleri ve gösterdikleri gelişmelerde fatör miktarının ve fiaytının yanında büyük rol oynayacaktır.
BİYOYOĞUNLAŞMA FAKTÖRÜ
(Environmental Glossary) :
[ Bioconcentration factor ] Organizmalarda bazı kimyasal maddelerin birikme mertebesini ifade eden bir ölçü. Genellikle bu kimyasal maddeler besin zinciri içinde artarak bulunurlar. Örnek: DDT.
İZİN VERİLEBİLİR AZAMİ YOĞUNLUK
(Environmental Glossary) :
[Maximum permissible concentration ] Normal ölçüde teneffüs edildiğinde yada tüketildiğinde, kritik bir organ için azami makul dozu geçmeyen, havada , suda, sütte vb. bulunan radyoizotop yoğunluğu.
YOĞUNLUĞA BAĞLI ETKEN
(Environmental Glossary) :
[ Density-dependent factor ] Tam anlamıyla etkili olabilmesi nüfus yoğunluğuna bağlı çevre etkeni.
««
«
1
2
3
4
5
6
7
8
9
10
»
»»
Hidden div
Last Searched Words
lancia
überfluten
Impfung
yoğun
GIDAÎ
BÂKİYÂT
undeniably
sterling silver
look after
commentary
be in the wrong
KARATAVUK
Keyword Searches
ılık (181044k)
çüş (94991k)
açık (78112k)
İNDÎ (70116k)
ırmak (67973k)
naşî (55955k)
çatı (55602k)
HÂDİS (54967k)
balık (53027k)
ılım (51569k)
hasır (51138k)
rêsî (50977k)
All Dictionaries
Turkish - French Dictionary
French - Turkish dictionary
Turkish - German Dictionary
German - Turkish Dictionary
Turkish - Spanish dictionary
Spanish - Turkish Dictionary
Turkish - Kurdish Dictionary
Kurdish - Turkish dictionary
Turkish - English dictionary
English - Turkish Dictionary
Turkish - Turkish dictionary
Italian - Turkish dictionary
Ottoman - Turkish Dictionary
Azerbaijani - Turkish Dictionary
Biology Glossary
Philosophical Dictionary
Chemical Dictionary,
Psychology, Dictionary
Sociological Dictionary
Dictionary of Economics
Medicine and Hematology Glossary
Environmental Glossary
Names Dictionary
Nautical Dictionary
Meteorological Glossary
Automotive Industry Glossary
Dream Dictionary of Phrase
Islamic Glossary
Computer, Internet Glossary
Tourism Glossary
Plants Glossary
Recipes Glossary
Welder Dictionary Eng - TR
Welder Dictionary TR - Eng
All Dictionaries