yakın

Results for "yakın"

yakınmak
(Turkish - Kurdish Dictionary) :
zarîn, lava kirin, gazîn kirin.

YAKINÇAĞ
(Turkish - Turkish dictionary) :
b.is. Fransız ihtilalinden zamanımıza kadar olan süre.

YAKINMA
(Turkish - Turkish dictionary) :
is. Şikayet.

YAKINŞAK
(Turkish - Turkish dictionary) :
s. Birbirine gittikçe yaklaşarak uzanan (ışınlar, çizgiler).

AYN-EL YAKÎN
(Ottoman - Turkish Dictionary) :
(Ayn-ül yakîn) Göz ile görür derecede görerek, müşâhede ederek bilmek. (Bak: Yakîn)(İman-ı tahkikîde pek çok meratib var. O mertebelerden ilm-el yakîn mertebesi çok bürhanların kuvvetleriyle binler şüphelere karşı dayanır. Halbuki taklidî iman ise bir şüpheye karşı bazan mağlup olur. Hem iman-ı tahkikînin bir mertebesi de, ayn-el yakîn derecesidir ki, çok mertebeleri var. Belki Esma-i İlâhiye adedince tezahür dereceleri var. Bütün kâinatı bir Kur'an gibi okuyabilecek derecesine gelir. Ve bir mertebesi de, hakk-al yakîndir ki, onun da çok mertebeleri var. Böyle imanlı zatlara şübehat orduları hücum da etse, bir halt edemez. R.N.)

««
«
3
4
5
6
7
8
9
10
11
12
13
14
»
»»

Last Searched Words

English - Turkish Dict.

English - Turkish Dict.

Vegetation Dictionary

Computer and Internet

back-to-back connection

Turkish - Turkish Dict.

Turkish - Turkish Dict.

Turkish - Germany Dict.

Turkish - French Dict.

Medical Terms Dict.

parietal peritoneum

Ottoman - Turkish Dict.

English - Turkish Dict.

Computer and Internet

gate width

Keyword Searches

Turkish - French Dict.

ılık (218132k)

Turkish - Germany Dict.

çüş (100857k)

Turkish - French Dict.

açık (83883k)

Turkish - French Dict.

ırmak (76999k)

Turkish - Turkish Dict.

İNDÎ (73942k)

Kurdish - Turkish Dict.

naşî (63609k)

Turkish - French Dict.

çatı (61254k)

Turkish - Germany Dict.

ılım (60920k)

Kurdish - Turkish Dict.

rêsî (59845k)

Turkish - Turkish Dict.

HÂDİS (59238k)

Turkish - French Dict.

balık (57391k)

Turkish - Germany Dict.

hasır (55964k)