yaşlı

Results for "yaşlı"

Turkish - Turkish dictionary

YASLI

 (Turkish - Turkish dictionary) :
s. Yas tutan, yasta olan.
 Turkish - Turkish dictionary

YAŞLI

 (Turkish - Turkish dictionary) :
s. Yaşi ilerlemiş, ihtiyar (kimse).
 Meteorological Glossary

YAŞLI/OKLÜZYON CEPHE

 (Meteorological Glossary) :
(OCCLUDED FRONT) [i]Genç bir sistemde, zaman içerisinde sıcak cepheden daha hızlı hareket eden soğuk cephenin sıcak cepheyi yakalayarak soğuk ve sıcak cephelerin ortak özelliklerini taşıyan bir cephe şekline dönüşmüş halidir. Daha basit bir tanımla, soğuk cephe ve sıcak cephenin birbirine karışmasıdır. Oklüzyon olarak ta bilinir.
Dream Dictionary of Phrase

YAŞLI KADIN

 (Dream Dictionary of Phrase) :
Bakınız; Kadın.
 Turkish - English dictionary

ayyaşlık

 (Turkish - English dictionary) :
being a drunkard; alcoholism.
Keyword Searches Turkish - French Dict. ılık (181546k) Turkish - Germany Dict. çüş (95055k) Turkish - French Dict. açık (78175k) Turkish - Turkish Dict. İNDÎ (70164k) Turkish - French Dict. ırmak (68188k) Kurdish - Turkish Dict. naşî (56117k) Turkish - French Dict. çatı (55643k) Turkish - Turkish Dict. HÂDİS (55021k) Turkish - French Dict. balık (53048k) Turkish - Germany Dict. ılım (51659k) Turkish - Germany Dict. hasır (51263k) Kurdish - Turkish Dict. rêsî (51137k)