working

Résultats pour "working"

be in good working order
(Anglais - Turc Dictionnaire) :
iyi işler durumda olmak.

have a working knowledge of
(Anglais - Turc Dictionnaire) :
(bir şeyi) iyi kötü kullanabilecek kadar bilmek: They have a working knowledge of Russian. Bir Rusla iyi kötü anlaşabilecek kadar Rusça biliyorlar.

working
(Anglais - Turc Dictionnaire) :
i. 1. işleme tarzı. 2. çoğ. kazılar, hafriyat, kazılmış yerler.

working agreement
(Anglais - Turc Dictionnaire) :
geçici anlaşma.

working breakfast
(Anglais - Turc Dictionnaire) :
iş görüşmesi yapılan kahvaltı.

Dernière Mots recherchés

Turkish - English Dict.

Turkish - English Dict.

English - Turkish Dict.

English - Turkish Dict.

tear s.o. apart

Computer and Internet

Computer and Internet

Turkish - English Dict.

Computer and Internet

Computer and Internet

Medical Terms Dict.

Ottoman - Turkish Dict.

Turkish - Turkish Dict.

PANJUR

Recherches de mots-clés

Turkish - French Dict.

ılık (215278k)

Turkish - Germany Dict.

çüş (100303k)

Turkish - French Dict.

açık (83503k)

Turkish - French Dict.

ırmak (76156k)

Turkish - Turkish Dict.

İNDÎ (73362k)

Kurdish - Turkish Dict.

naşî (63150k)

Turkish - French Dict.

çatı (61108k)

Turkish - Germany Dict.

ılım (59904k)

Turkish - Turkish Dict.

HÂDİS (59041k)

Kurdish - Turkish Dict.

rêsî (58020k)

Turkish - French Dict.

balık (56974k)

Turkish - Germany Dict.

hasır (55748k)