witness

Results for "witness"

English - Turkish Dictionary

witness

 (English - Turkish Dictionary) :
i. tanık, şahit. f. 1. bizzat görmek, -e tanık/şahit olmak: Did you witness that event? O olayı bizzat gördün mü? These walls have witnessed a lot of history. Bu surlar birçok tarihi olaya tanık oldu. 2. to -e tanıklık/şahitlik etmek: He witnessed to having seen the murder. Tanıklık ederek cinayeti gördüğünü söyledi. 3. (to) (bir şeyin) kanıtı/delili olmak, (bir şeye) delalet etmek, (bir şeye) işaret etmek: Her absence at the ceremony witnessed her disapproval. Törende hazır bulunmaması, onaylamadığına işaret ediyordu. 4. hazır bulunarak (bir şeye) resmen şahit olmak, tanıklık etmek: Can you witness Hikmet´s will? Hikmet´in vasiyetnamesine tanıklık eder misin?
English - Turkish Dictionary

witness stand

 (English - Turkish Dictionary) :
(mahkemede) tanığın ifade verdiği yer, tanık/şahit kürsüsü.
Keyword Searches Turkish - French Dict. ılık (181362k) Turkish - Germany Dict. çüş (95023k) Turkish - French Dict. açık (78157k) Turkish - Turkish Dict. İNDÎ (70143k) Turkish - French Dict. ırmak (68108k) Kurdish - Turkish Dict. naşî (56102k) Turkish - French Dict. çatı (55624k) Turkish - Turkish Dict. HÂDİS (55011k) Turkish - French Dict. balık (53043k) Turkish - Germany Dict. ılım (51626k) Turkish - Germany Dict. hasır (51185k) Kurdish - Turkish Dict. rêsî (51072k)