welcome

Results for "welcome"

overstay/wear out one´s welcome
(English - Turkish Dictionary) :
fazla kalıp tadını kaçırmak, ziyareti uzatıp bıktırmak.

roll out the welcome mat
(English - Turkish Dictionary) :
ağırlamak.

unwelcome
(English - Turkish Dictionary) :
s. 1. hoş karşılanmayan, istenmeyen (kimse): unwelcome guest istenmeyen misafir. 2. nahoş, tatsız: unwelcome news tatsız haber.

welcome
(English - Turkish Dictionary) :
f. 1. hoş karşılamak, memnuniyetle karşılamak: He welcomed the news of his son´s marriage. Oğlunun nikâh haberini hoş karşıladı. 2. (misafiri) nezaketle karşılamak. i. 1. hoş karşılama. 2. nezaketle karşılama. s. 1. hoş karşılanan. 2. hoşa giden.

welcome s.o. with open arms
(English - Turkish Dictionary) :
birini çok sıcak bir şekilde karşılamak.

Last Searched Words

Turkish - English Dict.

kafatasçılık

Turkish - English Dict.

Turkish - English Dict.

Turkish - English Dict.

English - Turkish Dict.

Ottoman - Turkish Dict.

Turkish - Turkish Dict.

Kurdish - Turkish Dict.

Turkish - Turkish Dict.

English - Turkish Dict.

Computer and Internet

time frame, time slice

Computer and Internet

system development cycle

Keyword Searches

Turkish - French Dict.

ılık (226189k)

Turkish - Germany Dict.

çüş (102534k)

Turkish - French Dict.

açık (85822k)

Turkish - French Dict.

ırmak (78443k)

Turkish - Turkish Dict.

İNDÎ (74974k)

Kurdish - Turkish Dict.

naşî (65146k)

Turkish - Germany Dict.

ılım (62962k)

Turkish - French Dict.

çatı (62541k)

Kurdish - Turkish Dict.

rêsî (61324k)

Turkish - Turkish Dict.

HÂDİS (60563k)

Turkish - French Dict.

balık (58656k)

Turkish - Germany Dict.

hasır (57604k)