basın

Risultati per "basın"

basın
(Dizionario Inglese - Turco) :
press, newspapers. ataşesi press attaché. toplantısı press conference.

basınç
(Dizionario Inglese - Turco) :
pressure. düşüren antihypertensive.

basınçölçer
(Dizionario Inglese - Turco) :
barometer.

başlı başına
(Dizionario Inglese - Turco) :
all by itself, on its own, in itself, of itself; in his/her own right: Binanın ısıtılması başlı başına bir sorun. The heating of the building is a problem all on its own.

eşbasınç
(Dizionario Inglese - Turco) :
1. isobar. 2. isobaric. eğrisi isobar, isobaric line.

Ultima parole cercate

Turkish - English Dict.

Turkish - English Dict.

Turkish - English Dict.

çağcıllaşma

Turkish - English Dict.

Turkish - Kurdish Dict.

English - Turkish Dict.

Computer and Internet

Religious Terms Dict.

Economy Terms Dict.

İHRACATI GELİŞTİRME ETÜDÜ

Turkish - Turkish Dict.

Turkish - Kurdish Dict.

Turkish - English Dict.

müsteşar

Ricerche per parole chiave

Turkish - French Dict.

ılık (215598k)

Turkish - Germany Dict.

çüş (100431k)

Turkish - French Dict.

açık (83571k)

Turkish - French Dict.

ırmak (76316k)

Turkish - Turkish Dict.

İNDÎ (73438k)

Kurdish - Turkish Dict.

naşî (63242k)

Turkish - French Dict.

çatı (61132k)

Turkish - Germany Dict.

ılım (60089k)

Turkish - Turkish Dict.

HÂDİS (59070k)

Kurdish - Turkish Dict.

rêsî (58594k)

Turkish - French Dict.

balık (57007k)

Turkish - Germany Dict.

hasır (55793k)