tranş
transmissible
(English - Turkish Dictionary) :
s. 1. geçirilebilir, geçirilmesi mümkün. 2. bulaşıcı, sirayet edici (hastalık).
transmission
(English - Turkish Dictionary) :
i. 1. (motordaki) şanzıman, şanjman, transmisyon sistemi: There´s something wrong with my car´s transmission. Arabamın şanzımanında bir bozukluk var. 2. transmisyon, motor içinde bir hareketin iletilmesi. 3. (radyo dalgaları, telgraf sinyalleri v.b.´ni) yayma, yayım; yayılma. 4. iletme; götürme; iletilme; götürülme. 5. (hastalık) bulaştırma/bulaşma. 6. (radyo, telgraf v.b.´nden) yayılan dalga, sinyal v.b.
transmit
(English - Turkish Dictionary) :
f. (--ted, --ting) 1. (radyo dalgaları, telgraf sinyalleri v.b.´ni) yaymak. 2. iletmek; götürmek. 3. to -e geçirmek; -e aktarmak. 4. (hastalığı) (birine) bulaştırmak.
transmitter
(English - Turkish Dictionary) :
i. 1. radyo, TV verici. 2. (telgrafa ait) iletici.
transmitting station
(English - Turkish Dictionary) :
verici istasyon.