tranş
transitory
(English - Turkish Dictionary) :
s. geçici; fani, ölümlü.
translate
(English - Turkish Dictionary) :
f. 1. (into) (-e) çevirmek, tercüme etmek; (-e) çevrilmek, tercüme edilmek: Can you translate this from French into Turkish? Bunu Fransızcadan Türkçeye çevirebilir misiniz? That word doesn´t translate easily. O kelime kolay kolay çevrilmez./O kelimenin çevirisi kolay değil. 2. çevirmenlik/tercümanlık yapmak. 3. into -e dönüştürmek.
translation
(English - Turkish Dictionary) :
i. 1. çeviri, çevirme, tercüme. 2. çeviri, tercüme, çevrilmiş yazı/söz. 3. dönüştürüm.
translator
(English - Turkish Dictionary) :
i. tercüman, çevirici, sözlü/yazılı çeviri yapan kimse; çevirmen, mütercim, yazılı çeviri yapan kimse.
transliterate
(English - Turkish Dictionary) :
f. into (bir dile ait bir yazıyı) (başka bir dilin harfleriyle) yazmak: Can you transliterate this Turkish word into Arabic characters? Bu Türkçe kelimeyi Arap harfleriyle yazabilir misiniz?