through

Results for "through"

carry one through
(English - Turkish Dictionary) :
(bir şey) birini başarılı bir sonuca ulaştırmak; (bir şey) birini ayakta tutmak: Her patience will carry her through. Sabrı sayesinde bu işi başarır.

carry s.t. through
(English - Turkish Dictionary) :
bir şeyi yerine getirmek, gerçekten yapmak.

carry through
(English - Turkish Dictionary) :
k. dili 1. (on) -i yerine getirmek; -i bitirmek: She carried through on her promise. Sözünü yerine getirdi. 2. (bir şeyin) sayesinde (bir işi) yapmak/başarmak: Their optimism will carry them through. İyimserlikleri sayesinde bu zor dönemi atlatacaklar. Two tons of wood are enough to carry us through the winter. Kışı geçirmek için iki ton odun yeter bize.

come through
(English - Turkish Dictionary) :
gerekeni/beklenileni yapmak/becermek.

come through
(English - Turkish Dictionary) :
k. dili 1. kendini göstermek, belli olmak. 2. kendinden bekleneni yapmak, başkalarını hayal kırıklığına uğratmamak. 3. (zor bir durumdan) sağ olarak çıkmak. 4. (bir haber) gelmek.

««
«
1
2
3
4
5
6
7
8
9
10
»
»»

Last Searched Words

English - Turkish Dict.

English - Turkish Dict.

conservationist

Computer and Internet

Germany - Turkish Dict.

Computer and Internet

compressed file

Ottoman - Turkish Dict.

MUHALEFET-ÜN Lİ-L HAVADİS

Ottoman - Turkish Dict.

Germany - Turkish Dict.

Turkish - English Dict.

English - Turkish Dict.

English - Turkish Dict.

Vegetation Dictionary

ebegümeci (hubbaz)

Keyword Searches

Turkish - French Dict.

ılık (218558k)

Turkish - Germany Dict.

çüş (101043k)

Turkish - French Dict.

açık (84022k)

Turkish - French Dict.

ırmak (77073k)

Turkish - Turkish Dict.

İNDÎ (74004k)

Kurdish - Turkish Dict.

naşî (63653k)

Turkish - French Dict.

çatı (61317k)

Turkish - Germany Dict.

ılım (61021k)

Kurdish - Turkish Dict.

rêsî (60005k)

Turkish - Turkish Dict.

HÂDİS (59366k)

Turkish - French Dict.

balık (57476k)

Turkish - Germany Dict.

hasır (55987k)