tanrı


Results for "tanrı"

Philosophical Dictionary

Kamusaltanrıcılık.

(Philosophical Dictionary) :
(Os. Mezhebi indimeç, Fr. Panentheisme, Al. Panentheismus, İng. Panentheism, İt. Panenteismo). Varlığın tanrı olduğunu ileri süren kamutanrıcılığı yadsıyan ve varlığın tanrıda içkin olduğunu ileri süren Krause'ın öğretisi... Alman düşünürü Krause, "her şey Tanrı değildir, ama Tanrıda içkindir" der (System der Philosophie, 1828). Bu anlahışa göre her şey tanrıdan çıkmşıtır, ama tanrıya indirgenemez; tanrı başka şeydir, evren başka şeydir. bkz. Kamutanrıcılık.
Philosophical Dictionary

Kamutanrıcılık.

(Philosophical Dictionary) :
(Os. Vahdet-i vücut mezhebi, Fr. Pantheisme, Al. Pantheismus, İng. Pantheism, İt. Panteismo). Doğayla tanrıyı özdeş kılan öğretilerin genel adı... İngiliz düşünürü Toland'ın 1705 yılında önerdiği pantheism terimi Türkçemize kamutanrıcılık ya da doğatanrıcılık sözcükleriyle çevrilmiştir. Bu anlayışta olan çeşitli öğretilerin ortak yanı, doğayla tanrıyı bir ve aynı şey sayma'larıdır. Ne var ki, çeritli öğretiler bu sonuca çeşitli yollardan varırlar. Yolların başkalığı, anlayışlarda da temel ayrılıklar meydana getirmektedir. Kökü Platon'da bulunan İskenderiye kamutanrıcılığı (Os. İskenderiye vücudiye mezhebi, Fr. Pantheisme alexandrin) na göre gerçek olan tanrıdır ve her şey tanrıdan türemiştir, böyle olunca da özdeksel evren tinsel bir tözden meydana gelmiş demektir. Bu anlayış da iki biçimdir: Evren, tanrısal belirmedir savını ileri süren görüşe türümcülük (Os. Sudûr vücudiyyesi, Fr. Pantheisme d'emanation), evren tanrıda içkindir savını ileri süren görüşe içkinci kamutanrıcılık (Os. butûn vücudiyyesi, Fr. Pantheisme d'immanence) denir. Evrensel bir ruhun doğalaşarak oluşmakta bulunduğunu ileri süren Hegelcilik de bu kamptadır ve bu açıdan oluşçu kamutanrıcılık (Os. Sayruret vücudiyyesi, Fr. Pantheisme du devenir) adını alır. Bütün bunların karşısında kamutanrıcılığı özdekçi bir anlayışla ileri süren öğretiler yer almaktadır. Doğalcı kamutanrıcılık (Os. Vücudiyye-i tabiîyye, Fr. Pantheisme naturaliste) ya da özdekçi kamutanrıcılık (Os. Vücudiye-i maddîyye, Fr. Pantheisme materialiste) adı altında toplanan bu öğretilere göre gerçek olan evrendir ve tanrı, evrendeki bütün varlıkların toplamıdır, böyle olunca da tanrı, özdeksel bir tözden meydana gelmiş demektir. Kamutanrıcılık terimi, tanrıtanımazlık ve tanrıcılık terimlerine karşı anlamda kullanılır. Temelde, düşünsel kökleri antik çağ Yunan stoacılığındadır. Stoa kamutanrıcılığı (Os. Vücudiyye-i revâkiyye, Fr. Pantheisme stoicien), ileri sürdüğü evrenin ruhu (Os. Ruhül kâinat, Fr. L'âme du monde) anlayışıyle, giderek Hegelciliği ve Spinozacılığı doğurmuştur. Kamutanrıcılık, ilkin özdekçi doğa anlayışını yansıtırken giderek idealist bir yapıya dönüşmüş ve uygunculuk anlayışını yansıtmaya başlamıştır. XIX. yüzyıla gelinceye kadar metafiziği fiziğe indirgeyen kamutanrıcılık, günümüzde fiziği metafiziğe indirgeme çabasındadır. bkz. Uygunculuk, Kamusaltanrıcılık, Kamutincilik, Fizik, Metafizik, Doğa, Doğa Felsefesi, Doğalcılık, Türcülük, Sudur ve Uruç, Vahdet-i Vücut, Stoacılık, Hegelcilik, Yeniplatonculuk, Gizemcilik.
Philosophical Dictionary

Nedentanrıcılık.

(Philosophical Dictionary) :
(Os. İlâhiyye, Fr. Deisme, Al. Deismus, İng. Deism, İt. Deismo). Tanrıyı sadece bir ilk neden olarak ileri süren ve ona başkaca hiç bir nitelik ve güç tanımayan ussal din öğretisi... Deizm deyimi, XVI. yüzyılda, Latince tanrı anlamındaki deus sözcüğünden türetilerek önce ateizm'e karşı tanrıcı anlamında kullanılmıştır, sonra Yunanca tanrı anlamındaki theos sözcüğünden teizm'i türeten kilise tanrıcıları, kendilerini, giderek özgür düşüncecilere özel bir anlamda benimsenen deistlerden ayırmışlardır... Deizmin öncüsü John Tolland (1670-1722), vahiy ölçüsünün yerine us ölçüsünü koyar ve bilime uygun bir doğal dini önerir. Serena'ya Mektuplar adlı yapıtında ilk neden tanrıcılığını da yadsıyarak maddenin kendiliğinden harekette bulunduğu ve hareketi başka hiç bir yerden almadığı bilimsel gerçeğini savunur... Ünlü Fransız düşünürleri Rousseau ve Voltaire nedentanrıcı'dırlar. Voltaire'e (1694-1778) göre "tanrı düşüncesinden başka her şey saçmadır, İsa adlı bir Yahudiye ne lüzum var?". Rousseau'ya (1712-1778) göre din, yüksek bir varlığın bizlere verdiği dinsel bir duygudan ibarettir; yeteer ki tapınma biçimleri, kuralları, din adamları gibi gereksiz aracılar onu bozmasın. her vatandaşa görevlerini sevdirecek ussal bir uygarlık dini yeter... Dilimizde yaradancılık deyimiyle de dilegetirilen nedentanrıcılık, kişileştirilmiş tanrıcılık (teizm)a karşıt olarak, yaratma olgusunu kişilikdışı bir ilkeyle açıklar ve bu ilkeyi tanrı sayar. Yaradılıştan sonrası için hiç bir tanrı etkisi kabul etmez, bir kez yaratılan evren artık kendi yasalarıyle işlemektedir. Nedentanrıcılık anlayışı, doğal din akımını doğurmuştur. bkz. Doğal Din, Din, Tanrıcılık, Tanrıtanımazlık.
Philosophical Dictionary

Olumsuz Tanrıbilim.

(Philosophical Dictionary) :
(Fr. Theologie negative). Alman düşünürü Cusanus'un öğretisi... Kardinal Nicolaus Cusanus'a (1401-1464) göre tanrı kavranamaz. Çünkü us, yapısı gereği, birleştiricidir ve birleştirme işini gerçekleştirebilmek için de çokluklar ve ayrılıklar gerekir. Tanrıysa ancak çokluklar ve ayrılıkların dışında düşünülebilir. Öyleyse düşünce, bu son ereğinde, kendisiyle çelişmeye düşmektedir. Daha açık ber deyişle, birleştirici olan düşünce, ayrılıklarla çalışmak için yapılmış olduğundan, yetkin birleşmeye (Tanrı) yükselince çalışamaz duruma düşer... Ortaçağdan Rönesansa eçiş döneminde yaşayan ve düşünce yapısıyle de bir kolu geçmişte, öbür kolu gelecekte bulunan bu ilgi çekici düşünür, Kant'ın öncüsü sayılabilir. Düşüncenin sınırını çizmiş ve bu sınırın ötesinde kalan metafiziği mistik bir görüşle sezilere bırakmıştır. Bundan başka Cusanus, Tanrıyla doğayı da birbirinden ayırmış, güçlü bir sezgiyle evrenin evrimsel bir gelişme olduğunu ileriye sürmüştür. Cusanus'a göre doğada karşıtlar (çokluklar ve ayrılıklar) vardır, Tanrıdaysa bütün karşıtlar birleşmiştir, öyleyse bu iki yapı aynı şey olamaz. Evren devim halindedir ve sonsuz bir değişme içindedir, Tanrıysa tüm değişmezliktir. Cusanus, "karşıtların geçitlerle sürekli olarak ortadan kalkacağını" düşünmekle bir çeşit diyalektik anlayışa varmış olmaktadır. Cusanus'a göre dünya, evrenin merkezi de olamaz, çünkü evrenin merkezi ancak kendi dışındaki bir şeye göre olabilirdi, bu halde evren bütünlük (La. Universum) anlamında bir evren olmazdı. Görüldüğü gibi, din mesleğinde kardinalliğe kadar yükselmiş olduğu halde, Cusanus'un düşünceleri teolojiye karşıt düşüncelerdir. bkz. Tanrıbilim.
Philosophical Dictionary

Tanrıbilim.

(Philosophical Dictionary) :
(Os. İlâhiyyat, Fr. Theologie, Al. Theologie, İng. Theology, İt. Teologia). Tanrılık varsayımları kapsayan öğreti. Tanrıbilimin (teoloji) temeli, doğaüstü etkenlere inanmaktır. Konusu, deneydışı ve önsel (a priori) bir konduur. Bu bakımdan tanrı bilgisinin doğuştan var olan bir bilgi olduğu da savunulmuştur (doğuştancılık: ineizm, nativizm). Doğuştancılık dışında bu bilginin vaniy yoluyle, peygamberlerin kulağına seslenerek ya da gönüllerine doğdurularak verildiğine ve böylelikle de bütün insanlara öğretildiğine inanılır. metafizik çağ, bu bilginin ussal bir temele oturtulması için çeşitli uğraşılarla dolu bir çağdır (theologie naturelle ou ration). Bu uğraşılar çifte geçrek kuramının ortaya atılmasıyla sonuçlanmıştır. Çifte gerçek kuramına göre tanrılık gerçek insan aklıyle bağdaşamaz. Bunun için her ikisinin alanını ayırmaktan, tanrılık gerçekle ussal gerçeği birbirine karıştırmamaktan başka çıkar bir yol yoktur. Çünkü bizzat doğaüstülük olan tanrılık gerçek, doğanın ve bu arada insan usunun büsbütün dışında ve bambaşka bir alana özgüdür. Böyle olunca da pek açık olarak insan usuyle açıklanamaz ve kavranamaz. Hıristiyan metafiziğinin ilk dönemi olan patristik felsefe konuyu şu sözle özetler: Anlayamadığım için inanıyorum... Skolastik dönemin büyük sözü de şudur: Anlamak için inanıyorum... Metafizik düşünce sisteminde, özet olarak, inanmak'tan başka yapılabilecek hiç bir şey yoktur (fideizm). İnan, tanıtlanamayanın kayıtsız ve şartsız kabul edilmesidir. Tanrıbilimin, bütün tartışmaların dışındaki, ana düşüncesine göre tanıtlanamayanın yadsınması değil, tanıtlamaya uğraşmaksızın kabul edilmesi gerekir. bkz. Din, Tanrıcılık, Tanrıtanımazlık, Metafizik, Düşüncecilik, Hıristiyan Felsefesi, İslâm Felsefesi, Gizemcilik, Nedentanrıcılık, Doğal Din, Olguculuk, Kamutanrıcılık.