tabii
TABİİYYET
(Ottoman - Turkish Dictionary) :
Tabi'lik. Tâbi olma. Bir kimseye mensub bulunma. Bir devletin teb'asından olma.
TABİİYYUN
(Ottoman - Turkish Dictionary) :
Tabiatçılar. Naturalistler. "Her şeyi tabiat yapıyor" diyen, maddeye dalmış, Allah'tan (C.C.) mânen uzaklaşmış kişiler.
TEBE-İ TABİÎN
(Ottoman - Turkish Dictionary) :
Tabiînden olan birisinden (yâni ikinci derecede olarak) hadis nakletmiş olan. Veya Tabiîn olanlardan ders almış, onlara uymuş müslümanlar.
Tabiî Din.
(Philosophical Dictionary) :
bkz. Doğal Din.
Tabiiyyun.
(Philosophical Dictionary) :
İslâm felsefesinde ilk düşünceler, antik çağ Yunan felsefesinde olduğu gibi, doğa felsefesi alanında belirmiştir. İslâm doğa felsefesi İslâm inakçılığına (dogmatizm) karşı insan usunun bir tepkisi olan mutezile davranışıyle İslâm bilimciliğinin birleşmesinden doğmuştur. Felsefe yapısı olarak Yunan, İran ve Hint karışımıdır. İslâm doğa felsefesi başlıca üç koldan gelişmiştir: Tabiiyyun (natüralizm), dehriyyun (materyalizm), vücudiyyun (panteizm)... Tabiiyyun, Ebubekr-i Razî'nin (841-926) kurduğu bir düşünce okuludur ve doğasal temel olarak beş ilkeye dayanır: Tanrı, mekân, zaman, nefis, madde... Duyumcu bir okuldur, bilginin ancak ve sadece duyularla elde edilebileceğini savunur. Deneycidir... Ebubekr-i Razî'nin El-havî ve Taksim-ül-İlel adlı yapıtları Batı dilmerine de çevrilmiştir. bkz. Doğa Felsefesi, İslâm Felsefesi, Dehriyyun, Vücudiyyun.