sıklık
KARIŞIKLIK
(Turkish - Turkish dictionary) :
is. 1. Karışık olma hali. 2. Kargaşa, fitne. 3. Ayaklanma, isyan.
Kaynaşıklık.
(Philosophical Dictionary) :
(Os. Arz-ı hâviyye, Fr. Chaos). Bütün öğelerin karmakarışık bulundukları ilkel durum... Evrensel kaynaşıklık (kaos), Yunan düşüncesiyle ortaya atılmıştır. Antik çağ Yunan düşünürü Hesiodos (İ.Ö. 700), Theogonia (Tanrıların Doğuşu) adlı yapıtının başında kaynaşıklığı anlatır. Kaos, Yunanca da boşluk anlamındadır. Ama bu boşluk, sonradan varlaşacak olan bütün olanakların kaynaştığı bir boşluktur. Antik çağ Yunan düşünürlerinden Anaksagoras'a (İ.Ö. 500-428) göre de başlangıçta cansız ve zekâsız unsurlar kaynaşık bulunuyorlardı (kaos). Sadece zeki cevher bu kaynaşıklığın dışındaydı (nus). Zeki cevher, kaynaşıklığa yanaşarak onu düzenledi ve ondan evreni meydana getirdi (kozmos). Devim, kaynaşıklığa böylece girdi ve yaşamak fırtınası bütün evrene böylece yayıldı. bkz. Evrendoğum, Evren.
Teori Siklik.
(Philosophical Dictionary) :
bkz. Çevrimsel Devim Kuramı.
BAĞIŞIKLIK
(Medicine and Hematology Glossary) :
Belirli bir mikroorganizmaya karşı vücudun direncidir. Aktif ve pasif olmak üzere iki tip bağışıklık (immünite) vardır. Aktif immünite, hastalığın, çok hafif de olsa, bizzat geçirilmesiyle oluşur. Hastalığa neden olan organizmalar, vücutta antikor reaksiyonları uyandırırlar ve bu reaksiyonlar, bazı vakalarda, hayat boyu devam eder. Pasif immünite ise, antikor reaksiyonu uyandırıcak nitelikte, fakat kuvveti azaltılmış veya değiştirilmiş olan mikropların vücuda aşılanmasıyla oluşur.
OTOJENİK ARDIŞIKLIK
(Environmental Glossary) :
[ Autogenic succession ] Bir aşamasının yerini bir başka aşama alırken aynı zamanda yaşanılan ortamı da başkalaştıran ardışık dizi.