strong

Résultats pour "strong"

Anglais - Turc Dictionnaire

be strong on

 (Anglais - Turc Dictionnaire) :
k. dili -i çok sevmek, -i çok beğenmek.
Anglais - Turc Dictionnaire

have a strong stomach

 (Anglais - Turc Dictionnaire) :
1. (birinin) midesi kolaylıkla bulanmamak/bozulmamak, midesi sağlam olmak. 2. korkunç görüntülere karşı dayanıklı olmak.
 Anglais - Turc Dictionnaire

headstrong

 (Anglais - Turc Dictionnaire) :
s. inatçı, dik başlı, bildiğini okuyan.
 Anglais - Turc Dictionnaire

his strong point

 (Anglais - Turc Dictionnaire) :
onun kuvvetli tarafı.
Anglais - Turc Dictionnaire

strong

 (Anglais - Turc Dictionnaire) :
s. 1. kuvvetli, güçlü. 2. dayanıklı; sağlam. 3. şiddetli (rüzgâr/darbe). 4. sert (içki); koyu (kahve); demli, koyu (çay). 5. kesin (görüş); sert (söz); derinden gelen, şiddetli (duygu). 6. çok inandırıcı, kuvvetli (kanıt). 7. kesif, kuvvetli, ağır (koku). 8. (borsadaki değerler için) yüksek. 9. Belirli bir sayı için kullanılır: The army was ten thousand strong. Ordu on bin askerden ibaretti. z.
Recherches de mots-clés Turkish - French Dict. ılık (218399k) Turkish - Germany Dict. çüş (100940k) Turkish - French Dict. açık (83935k) Turkish - French Dict. ırmak (77061k) Turkish - Turkish Dict. İNDÎ (73981k) Kurdish - Turkish Dict. naşî (63647k) Turkish - French Dict. çatı (61277k) Turkish - Germany Dict. ılım (61011k) Kurdish - Turkish Dict. rêsî (59974k) Turkish - Turkish Dict. HÂDİS (59289k) Turkish - French Dict. balık (57421k) Turkish - Germany Dict. hasır (55984k)