sonuç
sonuçlandırmak
(Turkish - Kurdish Dictionary) :
dawiyandin, kuta kirin.
SONUÇ
(Turkish - Turkish dictionary) :
is. 1. Bir olaydan çıkan, doğan başka bir olay veya durum, netice: Savaşın sonuçları. 2. Varılan temel düşünce: Şu sonuca ulaştık.
Sonuç.
(Philosophical Dictionary) :
(Os. Netice, Fr. Resultat, Al. Resulta, İng. Result, İt. Risultare). Bir olgunun meydana getirdiği olgu... Neden deyimi karşılığında kullanılır. Mantıkta sonuç çıkarma anlamı vargı (Fr., Al., İng. Conclusion, İt. Conclusione) deyimiyle dilegetirilir. İdealist felsefe sonuç'la neden'i birbirinden ayrı ve bağımsız kategoriler olarak ele alır, diyalektik felsefe bağımlı kılar. Nedenle sonuç, sürekli olarak birbirlerien dönüşen ve karşılıklı etki sürecinde gerçekleşen olguları dilegetirirler. bkz. Neden, mekanikçilik, Mekanikçi Özdekçilik.
SONUÇ RÜZGAR
(Meteorological Glossary) :
(RESULTANT WIND) [i]Bir ay gibi belli bir periyotta, belli bir yerde esen rüzgarların yön ve hızlarının vektörel ortalaması.
sonuç
(Turkish - English dictionary) :
1. result, outcome, conclusion. 2. log. conclusion. almak 1. to be completed: İşin sonucu alındı. The job´s been completed. 2. to get a favorable result: Konuşmalardan bir sonuç alınamadı. Nothing resulted from the talks.