shoulder

Results for "shoulder"

shoulder
(English - Turkish Dictionary) :
i. 1. omuz. 2. dağ yamacının üst bölümü. 3. kasap. kürek, kürek eti. 4. banket. f. 1. omzuna almak, omzuna vurmak, omuzlamak. 2. (bir işi/bir görevi) yüklenmek, omuzlamak. 3. omuzlamak, omzuyla itmek: He shouldered his way through the crowd. Kalabalığı omuzlayarak ilerledi.

shoulder arm
(English - Turkish Dictionary) :
dipçikli silah.

shoulder bag
(English - Turkish Dictionary) :
omuz çantası.

shoulder blade
(English - Turkish Dictionary) :
anat. kürek kemiği.

shoulder strap
(English - Turkish Dictionary) :
(kadın giysisinde) askı, omuz askısı.

Last Searched Words

English - Turkish Dict.

Turkish - English Dict.

karşıdevrimcilik

Economy Terms Dict.

KONSOLİDE BÜTÇE

Turkish - Kurdish Dict.

Germany - Turkish Dict.

Turkish - Germany Dict.

Turkish - English Dict.

Nautical Science Dict.

Kurdish - Turkish Dict.

Turkish - Kurdish Dict.

Spanish - Turkish Dict.

Germany - Turkish Dict.

Zimmer

Keyword Searches

Turkish - French Dict.

ılık (218214k)

Turkish - Germany Dict.

çüş (100877k)

Turkish - French Dict.

açık (83892k)

Turkish - French Dict.

ırmak (77028k)

Turkish - Turkish Dict.

İNDÎ (73966k)

Kurdish - Turkish Dict.

naşî (63632k)

Turkish - French Dict.

çatı (61262k)

Turkish - Germany Dict.

ılım (60965k)

Kurdish - Turkish Dict.

rêsî (59897k)

Turkish - Turkish Dict.

HÂDİS (59247k)

Turkish - French Dict.

balık (57402k)

Turkish - Germany Dict.

hasır (55974k)