söylemek


"söylemek" Kelimesi için arama sonuçları

Türkçe - Kurdish lüğət

şarkı söylemek

(Türkçe - Kurdish lüğət) :
kilam gotin, stirandin.(bistrê distrê).
Türkçe - Kurdish lüğət

yalan söylemek

(Türkçe - Kurdish lüğət) :
derew kirin/gotin, vir kirin.
Rüya Tabirleri Sözlüğü

SÖZ / SÖZ SÖYLEMEK

(Rüya Tabirleri Sözlüğü) :
Gerek canlı, gerekse cansız her varlığın konuşması hak ve doğru ise makbul, değilse makbul değildir. Küçük çocuğun konuşması, ne şekilde konuştu ise, söylediği suzün hak ve doğru olduğuna; rüyayı görenin hayırlı biri olmasına, garip bir şeye tanıklık etmmeye ya da mahzurlu bir iş yapmaya; Cansız nesnelerin söz söylemesi nasihat, barış ve kıssadan hisse çıkarmaya, Hayvanların konuşması anlayışa, dostların sohbetine kulak vermeye, ibadet ehli ile kaynaşmaya, İnsanın diğer organlarının konuşması çoluk çocuktan gelecek sıkıntıya ve günah işliyor olmaya, Ağacın konuşması yücelik ve saygınlığa, Bir kimsenin tiyatro yahut sinema oyuncularının ağzı ili, onları taklit ederek konuşması cin çağırmaya, şerre ve fitne çıkarmaya, Düşmanın konuşması ayrılığın son bulmasına, Değişik dilleri konuşan birini görmek büyük bir mülke nail olmaya, Kuşun konuşması mal ve mülke, ilim ve irfana ermeye, Hayvanlardan birinin 'Ben bir rüga gördüm' demesi, müjde ve sevince, Katı söz sevgililer arasında nefret ve ayrılığa delaleteder. Gaibden gelen/duyulan ses ve söz, muhtevası hayırsa makbul, değilse makbul değildir. (Ayrıca Bakınız; Ses, Dinlemek, Konuşmak.)
Türkçe - İngilis lüğət

söylemek

(Türkçe - İngilis lüğət) :
1. /ı/ to say, utter (something); /ı, a/ to say (something) to (someone), tell (someone) (something): Bana Fatma´nın evde olmadığını söyledi, ama inanmadım. She told me that Fatma wasn´t at home, but I didn´t believe her. 2. /ı/ to tell (someone to do something): Akşam yemeğini hazırlamamı söyledi. She told me to fix supper. Ona söyle, oraya gitmesin. Tell her not to go there. 3. /a/ to speak to, direct one´s words to. 4. /ı/ to sing (a song); to recite (a poem).