rüzgâr

Results for "rüzgâr"

Meteorological Glossary

YANGIN ORTASI RÜZGARI

 (Meteorological Glossary) :
(MID-FLAME WIND) [i]Yangının davranışını en iyi şekilde belirleyen, yangın bölgesindeki rüzgar hızını en iyi temsil eden rüzgar olarak yangının tam ortasında yapılan rüzgar ölçümlerine verilen isim.
Meteorological Glossary

YER RÜZGARI

 (Meteorological Glossary) :
(SURFACE WIND) [i]Etrafında herhangi bir engel olmayan ortamda, yerden 10 metre yükseklikte ölçülen rüzgar hızı.
Meteorological Glossary

YUKARI YÖNLÜ VADİ RÜZGARI

 (Meteorological Glossary) :
(UP-VALLEY WIND) [i]Gündüz süresince vadinin ekseni boyunca yukarı yöne doğru esen, günlük termal değişimlerin sonucu olan rüzgar. Bu rüzgar türü vadi-boyu rüzgar sisteminin bir parçasıdır.
Automotive Industry Glossary

RUZGAR TUNELI

 (Automotive Industry Glossary) :
Aerodinamik çalışmalarında yararlanılan bir tünel. Bu sayede bilimadamları değişik hızlardaki havanın otomobilin çevresinde nasıl yol aldığını izleyebilir. Modern rüzgar tünellerinde değişik hava koşulları da yaratılabilir. Örneğin tünele basınçlı su verilerek otomobilin sağanak yağmurda su alıp almadına bakılır. Tüneldeki rüzgarın hızı saatte 150 km'ye çıkabilir.
 Dream Dictionary of Phrase

RÜZGAR

 (Dream Dictionary of Phrase) :
Devlet başkanına, onun ülkesine, ordunun kurmay heyetine ve diğer birimlerine, bakanlara ve diğer devlet memurlarına; Batıdan esen rüzgar afet ve belalara, fırtına musibete, Güneydoğudan esen saba rüzgarı zafer ve müjdeye, rahmete, bolluk ve berekete, Muutedil olarak esen rüzgar hayır ve berekete, yerden toz ve tohrak kaldıran rüzgar savaşa, Yel ve hafif rüzgar nezle ve baş ağrısı gibi yaygın ve sıradan hastalıklara, Korku, tehlike ve karanlık olmaksızın, rüzgarın bir kimseyi bir yere nakletmesi -ehli olanlar için- melik olmaya, önemli bir göreve getirilmeye, diğerleri için iş ve ticaretteki durgunluğun gitmesine; ürpertili, karanlık ve korku atmosferi içinde rüzgarın bir kimseyi bir yere götürmesi zahmet ve sıkıntıya, üzüntü ve kedere, Ağaçları, evleri vs. alıp götüren ve herşeyi yıkan fırtına umumi bela ve musibetlere, Gökgürültüsüyle birlikte görülen rüzgar, gücü nisbetinde kahredici olan devlet başkanına, Şiddetli rüzgarın (fırtına) bir yöre halkının üzerine doğru esmesi onlar için korku ve şiddete, fırtına orada ağaçları kökünden sökerse, devlet başkanından kaynaklanacak olan gazaba, Bilinen yönlerden esen rüzgarlar (imbat vs.) güzel ve hoş haberlere, rahmet ve berekete, Kızılyel ana babaya asi olmaya, halkın ayak takımının harekete geçmesine delalet eder.
Keyword Searches Turkish - French Dict. ılık (180186k) Turkish - Germany Dict. çüş (94965k) Turkish - French Dict. açık (78043k) Turkish - Turkish Dict. İNDÎ (70099k) Turkish - French Dict. ırmak (67791k) Kurdish - Turkish Dict. naşî (55865k) Turkish - French Dict. çatı (55587k) Turkish - Turkish Dict. HÂDİS (54946k) Turkish - French Dict. balık (53012k) Turkish - Germany Dict. ılım (51476k) Turkish - Germany Dict. hasır (51077k) Kurdish - Turkish Dict. rêsî (50908k)