rîşî
ATIF TEORİSİ
(Diccionario de Economía) :
Bir malın üretiminde kullanılan üretim faktörlerinin üretilen mal içindeki payını belirlemek için Avusturya okulunun ileri sürdüğü görüştür. Teorinin özü, tüketim mallarının vergi olarak alınan fayda fonksiyonunundan üretim mallarının fayda fonksiyonunu bulup çıkarmak biçiminde ifade edilebilir.Klasik görüş, mübadele değerini üretim faktörleri maliyetine dayalı olarak açıklarken marjinalist görüş üretilen malın mübadele değerini başa alıp oradan söz konusu malın üretiminde kullanılmış faktörlerin değerini belirlemeye yönelmiştir. Avusturya okulu iktisatçıları atıf teorisi konusunda farklı, fakat zaman zaman birbirlerine yaklaşan görüşler ileri sürmüşlerdir.K.Mengere göre üretim faktörlerinden herhangi birinin üretim içindeki payının araştırılması için, söz konusu faktörün üretimden kısmen ya da tamamen çekilmesi durumunda malın değerinde ortaya çıkacak olan değişiklik ne kadar önemliyse, kullanılan üretim faktörü de o derce önemlidir.Böhm Bawerke ise üretim faktörlerini ikame edilebilirliliklerine göre sınıflandırmıştır. Bawerke göre üretim faktörü ikame edilemez nitekilkte ise, yani söz konusu üretim faktörü olmaksızın üretim sürdürülemiyorsa üretilen malın değeri tüm olarak o üretim faktörüne atfedilebilir.F.Von Wiesere göre değerin belirlenmesinde önemli olan eldeki malın kaybı değil, pozitif olarak elde bulunması ve kullanılmasıdır. Wiesere göre atıf meselesinde söz konusu olan prodüktif katkının belirlenmesidir.J.B. Clarka göre üretim faktörlerinin bir bölümü sabit tutulup yalnız biri arttırılırsa artan birimin verimi bir noktadan sonra azalacaktır. Buradan, söz konusu üretim faktörünün marjinal biriminin verimi belirlenebilir.
BÜTÇE TASARISI
(Diccionario de Economía) :
Türkiyedeki uygulamada bakanlıklar kendi bütçelerini hazırlar ve Maliye ve Gümrük Bakanlığına gönderir. Maliye Bakanlığı bunları birleştirir, kendi bütçesini de ekler ve Bakanlar Kuruluna havale eder. Bakanlar Kurulunun onayladığı ve Meclise sunduğu bütçe önerisine bütçe tasarısı denir.
ÇİFT FAİZ TEORİSİ
(Diccionario de Economía) :
İsveçli iktisatçı Knut Wicksellin (1851-1926) ortaya attığı bir teoridir. Wickselle göre tasarruf ve yatırım eşitliğini sağlayan gerçek faizdir (Tabii faiz, doğal faiz, reel faiz). Piyasa faizi, yani bankaların uyguladığı faiz bunun altına inerse, yatırım talebi artar. Ancak tasarruflar gerçek faize bağlı olduğu için değişmez, bu durum faizin tekrar yükselerek gerçek düzeyine gelmesine neden olur. Eğer piyasa faizi gerçek düzeyinin üzerine çıkarsa, bu kez yatırımlar azalır. Dolayısıyla faizler tekrar gerçek düzeyine doğru harekete geçer.
DİRSEKLİ TALEP EĞRİSİ
(Diccionario de Economía) :
Oligopol piyasasında görülen fiyat sertliğini belirtir. Oligopul piyasasında yer alan firmaların sayıları az olduğu için karşılıklı bağlılık ilişkileri içinde bulunurlar ve birbirlerinin davranışlarını dikkatle izlemek durumundadırlar. Bir firma fiyatını yükseltirse, diğer firmalar kendi fiyatlarını yükseltmedikleri için fiyatı yükselten firmanın satışları hızla düşer. Buna karşılık firma, fiyatı düşürürse rakip firmalar bu düşüşe uyarak hemen fiyatlarını indirirler. Bu nedenle fiyat düşüren firma sağlamayı düşündüğü kazancı gerçekleştiremez. Her iki durumda da olumsuz sonuçlar ortaya çıkar. Bu koşullar altında talep eğrisi dirsek biçimini alır.Şekil-4 (Orijinal kitapta sayfa no:58)Şekilde görüldüğü gibi OP fiyat düzeyinin üzerinde rakip firmalar fiyatı yükselten firmayı izlemezler. OP fiyatının altında ise rakip firmalar fiyatı düşüren oligopolcuyu izlerler. Oligopol piyasasında fiyat bir defa oluştuktan sonra kolay kolay değişmez. Dirsekli talep eğrisi oligopol piyasasında fiyatın nasıl oluşacağını göstermez. Oligopolcüler arasında fiyat oluştuktan sonra firmaların gelecekteki davranışlarını ve bu yolla fiyatın nasıl istikrar kazanacağını açıklamaya yardımcı olur. Modern iktisat teorisinde, dirsekli talep eğrisine dayalı açıklama biçimi terkedilmiştir.
ENDÜSTRİ ARZ EĞRİSİ
(Diccionario de Economía) :
Belirli bir ürünü üreten firmaların arz eğrilerinin toplamı o endüstriye ait arz eğrisini verir. Çelik üreten firmaların arz eğrilerinin toplamının çelik endüstrisi arz eğrisini vermesi gibi. Kısa dönem endüstri arz eğrisi yukarı doğru eğimlidir, yani üretim arttıkça fiyatlar artar. Çünkü üretim artışı maliyetlerin artışı pahasına gerçekleştirilebilir. Bunun da nedeni azalan verimler yasasının işlemesidir.Uzun dönemde ise sermaye stoku da değiştirilebildiğinden endüstri arz eğrisinin biçimi sabit artan ya da azalan bir seyir gösterebilir. Eğer ölçeğe artan getiri sözkonosu ise, yani daha büyük kapasitelerle birim maliyetlerin düşürülmesi sağlanıyorsa, arz eğrisi azalan eğim gösterir. Bu bize üretim uzun dönemde arttıkça birim maliyetlerin ve dolayısıyla arz fiyatının düştüğünü gösterir. Eğer ölçeğe azalan getiri sözkonusu ise, yukarıdakinin tersi geçerlidir. Nihayet ölçeğe sabit getiri geçerli olabilir. Bu, üretim miktarındaki değişmelerin maliyetleri etkilememesi demektir. Bu durumda endüstri arz eğrisi yatay eksene, yani miktar eksenine paralel bir doğru şeklindedir. Endüstrinin uzun dönem toplam arzı aynı fiyattan istendiği kadar değişik gösterebilir.