rêsî


Results for "rêsî"

Islamic Glossary

Nûr Sûresi

(Islamic Glossary) :
Kur'ân-ı kerîmin yirmi dördüncü sûresi.Nûr sûresi Medîne'de nâzil oldu (indi). Altmış dört âyet-i kerîmedir. Otuz beşinci âyetindeAllahü teâlânın, göklerin ve yerin nûru olduğu bildirildiği için, Sûret-ün-Nûr denilmiştir.Sûrede, zinâ suçu işleyen kadın ve erkekler ile zinâ iftirâsında b ulunanların cezâları, evleregirerken izin istemek, selâm vermek gibi muâşeret kuralları, harama bakmanın kötülüğü,kadınların örtünmeleri ile müslümanların Peygamber efendimize saygı göstermeleri gerektiğibildirilmektedir. (İbn-i Abbâs, İmâm-ı Gazâlî, Râzî, Taberî)Allahü teâlâ Nûr sûresinde meâlen buyuruyor ki:Ey Resûlüm! Mü'minlere söyle, harama bakmasınlar ve avret yerlerini haramdankorusunlar! Îmânı olan kadınlara da, söyle, harama bakmasınlar ve avret yerlerini haramişlemekten korusunlar. (Âyet: 30)
Islamic Glossary

RA'D SÛRESİ

(Islamic Glossary) :
Kur'ân-ı kerîmin on üçüncü sûresi.Ra'd sûresi, kırk üç âyet-i kerîmedir. Sûrenin on üçüncü âyetinde gök gürültüsü mânâsınagelen er-Ra'd kelimesi sûreye isim olmuştur. Sûrede; Allahü teâlânın varlığı, birliği, ilmininsonsuzluğu, îmân etmekle mes'ûd olanların ve inkâr eden kötü tâlih lilerin vasıfları ve âkıbetlerive Allahü teâlânın, Peygamber efendimizin peygamberliğine şâhidliği bildirilmektedir. (İbn-iAbbâs, Mücâhid bin Cebr, Râzî, Taberî, Kurtubî)Allahü teâlâ Ra'd sûresinde meâlen buyuruyor ki:İnsanlar gidişlerini bozmazlarsa, Allahü teâlâ da bunlara verdiği nîmetleri değiştirmez.Allahü teâlâ bir millete cezâ vermek isteyince, bunu kimse durduramaz. Onların Allahüteâlâdan başka hâkimi yoktur. (Âyet: 12)Kim Ra'd sûresini okursa, geçmiş ve kıyâmete kadar gelecek bulutların hepsininağırlığının on katı sevâb verilir. Kıyâmet günü Allahü teâlânın ahdini (sözünü, va'dini)yerine getirenlerden olarak diriltilir. (Hadîs-i şerîf-Kâdı Beydâvî Tefsîri)
Islamic Glossary

Rahmân Sûresi

(Islamic Glossary) :
Kur'ân-ı kerîmin elli beşinci sûresi.Rahmân sûresi Mekke'de nâzil oldu (indi). Yetmiş sekiz âyet-i kerîmedir. İlk âyet-ikerîmede geçen Rahmân kelimesinden dolayı Sûret-ür-Rahmân denilmiştir. Sûrede; göklerindüzeninden, Allahü teâlânın insanlara olan lütfu ve ikrâmından, insanın yaratı lışından, Allahüteâlânın kudretinden, kıyâmet gününden ve o günde isyânkârların cezâlandırılmasından veinananların kavuşacağı nîmetlerden bahsedilmektedir. (İbn-i Abbâs, Râzî, Taberî)Allahü teâlâ Rahmân sûresinde meâlen buyuruyor ki:Allahü teâlâ, yeri mahlûkât için yaratmıştır. Orada meyvalar ve salkımlı hurmaağaçları vardır. Yapraklı tâneler ve hoş kokulu bitkiler vardır. (Âyet: 10-12)Kim Rahmân sûresini okursa, Allahü teâlânın verdiği nîmete şükr etmiş olur. (Hadîs-işerîf-Kâdı Beydâvî Tefsîri)
Islamic Glossary

REŞÎD (Er-Reşîd)

(Islamic Glossary) :
1. Allahü teâlânın Esmâ-i hüsnâsından (güzel isimlerinden). Mahlûkâta (yarattıklarına)doğru yolu gösterip, dilediğini bu yolda bulunduran.Er-Reşîd ism-i şerîfini söyleyenin yaptığı ameller kabûl olur. (Yûsuf Nebhânî)2.Rüşd sâhibi yâni, dînî vazîfelerini yerine getiren ve malını tasarruf edebilen, âkıl bâliğolan, aklını ve malını yerinde kullanan.Çocuk bâliğ olunca, malını kullanmaya hak kazanır. Fakat reşîd olduğu görülmezse, yirmibeş yaşına kadar malı kendine verilmez. (İbn-i Âbidîn)
Islamic Glossary

RÛM SÛRESİ

(Islamic Glossary) :
Kur'ân-ı kerîmin otuzuncu sûresi.Rûm sûresi Mekke'de nâzil oldu (indi). Altmış âyet-i kerîmedir. İranlılarla yapılan savaştamağlub olan Rumların, sonra gâlip gelecekleri anlatıldığından, Sûret-ür-Rûm denilmiştir.Sûrede; Allahü teâlânın sıfatlarının bir kısmı, müslümanların İslâm d înine sarılmaları vekavuşacakları maddî mânevî feyzler (nîmetler, yardımlar, mânevî ilimler) bildirilmektedir.Allahü teâlâ Rûm sûresinde meâlen buyuruyor ki:Akşam ve sabah vakitlerinde Allah'ı tesbih edin. Göklerde ve yeryüzünde olanlarınyaptıkları ve ikindi ve öğle vakitlerinde yapılan hamdler (övgü ve senâlar) Allahü teâlâiçindir. (Âyet: 17,18)Kim Rûm sûresini okursa, semâda ve yerde Allahü teâlâyı tesbih eden meleklerinadedinin on katı sevâb kazanır, gece ve gündüzünde kaybettiğine kavuşur. (Hadîs-işerîf-Kâdı Beydâvî Tefsîri)