rêsî
NEBE' SÛRESİ
(Islamic Glossary) :
Kur'ân-ı kerîmin yetmiş sekizinci sûresi.Nebe' sûresi Mekke-i mükerremede nâzil oldu (indi). Kırk âyet-i kerîmedir. Kıyâmethaberlerini ihtivâ ettiği için sûreye bu mânâya gelen Sûret-ün-Nebe' denilmiştir. Amme kelimesiile başladığı için Amme sûresi de denir. Sûrede; Allahü teâlânın insanl ara olan eşsiz lütufları,kıyâmet günü ve o gün meydana gelecek hâdiseler, Cehennem'in şiddeti ve Cehennemlikler,Allahü teâlâya hesap verdikten sonra kâfirlerin pişmanlıkları bildirilmektedir. (SenâullahDehlevî, Abdülazîz Dehlevî, İbn-i Abbâs)Allahü teâlâ Nebe' sûresinde meâlen buyuruyor ki:Muhakkak ki, Cehennem (melekler tarafından kâfirleri) bir gözetleme yeridir. Kâfir içinbir dönüş yeridir. Nice devirler boyunca içinde kalacaklar. Orada ne bir serinliktadacaklar, ne de içilecek bir şey! Bir kaynar su ve irin içecekler. (Âyet: 21-26)Nebe' sûresini okuyan, îmânsız gitmekten emin olur. Allahü teâlâ onun rızkınıgenişletir, kendisine bol mükâfât verir. O kimse ölmeden Cennet'teki yerini görür. (Hadîs-işerîf-Kâdı Beydâvî Tefsîri)
NECM SÛRESİ
(Islamic Glossary) :
Kur'ân-ı kerîmin elli üçüncü sûresi.Necm sûresi Mekke'de nâzil oldu (indi). Altmış iki âyet-i kerîmedir. İlk âyetinde geçen veyıldız mânâsına gelen Necm kelimesi sûreye isim olmuştur. Sûrede; mîrâc mûcizesi, putlarınuydurma ilâhlar olduğu, Allahü teâlâdan yüz çevirip, dünyâya kul ola nlara îtibâr etmemekgerektiği, büyük günâhlardan ve ahlâksızlıklardan kaçanları Allahü teâlânın mağfiret edeceği,günahlarını bağışlayacağı bildirilmektedir. (İbn-i Abbâs, Râzî, Taberî, Kurtubî)Allahü teâlâ Necm sûresinde meâlen buyuruyor ki:İnsan için (âhirette) , ancak dünyâda) ihlâsla (Allah rızâsı için) işlediği sâlih amelleri veniyeti fayda verir. (Âyet: 39)Kim Necm sûresini okursa, Mekke'de Muhammed'i (aleyhisselâm) tasdîk ve inkâredenlerin adedidin on katı sevâb verilir. (Hadîs-i şerîf-Kâdı Beydâvî Tefsîri)
NEML SÛRESİ
(Islamic Glossary) :
Kur'ân-ı kerîmin yirmi yedinci sûresi.Neml sûresi, Mekke'de nâzil oldu (indi). Doksan üç âyet-i kerîmedir. On sekizinci âyetindeSüleymân aleyhisselâmın ordusuna yol veren karıncalardan bahs (söz) edildiği için sûreye,Neml denilmiştir. Neml karınca demektir. Sûrede; hazret-i Mûsâ, Dâvûd , Süleymân, Sâlih veLût aleyhimüsselâmın kıssaları, kıyâmet alâmetleri bildirilmektedir. (İbn-i Abbâs, Râzî,Kurtubî)Allahü teâlâ Neml sûresinde meâlen buyuruyor ki:(Ey Resûlüm!) de ki: Göklerde ve yerde olan kimse gaybı bilmez. Ancak Allah bilir.(Âyet: 65)Kim Neml sûresini okursa, Süleymân aleyhisselâmı tasdîk eden ve yalanlayanlarınadedinin on katı sevâb kazanır. (Hadîs-i şerîf-Kâdı Beydâvî Tefsîri)
NİSÂ SÛRESİ
(Islamic Glossary) :
Kur'ân-ı kerîmin dördüncü sûresi.Nisâ sûresi, Medîne'de nâzil oldu (indi). Yüz yetmiş altı âyet-i kerîmedir. Nisâ, kadınlardemektir. Sûrede; toplum içinde kadınların hukûkî ve ictimâî yer ve değerlerinden bahsedildiğiiçin, Sûret-ün-Nisâ denilmiştir. Sûrede; İslâmiyet'te âile, kadı n ve kadın hakları, müşrikler veehl-i kitâbın sapık inançları, savaş yüzünden babalarını kaybeden yetimlerle dulların hukûku vemîrâs hükümleri bildirilmektedir. (İbn-i Abbâs, Râzî, Kurtubî)Allahü teâlâ Nisâ sûresinde meâlen buyuruyor ki:Ey insan! Sana gelen her iyilik, Allahü teâlânın ihsânı ve nîmeti olarak gelmektedir.Her dert ve belâ da kötülüklerine karşılık olarak gelmektedir. Hepsini yaratan vegönderen Allahü teâlâdır. (Âyet: 78)Ey îmân edenler! Kadınlara zorla vâris olmanız size helâl değildir. Apaçık biredepsizlik yapmadıkça, onlara verdiğiniz mehrin bir kısmını ele geçirmeniz için dekadınları sıkıştırmayın. Onlarla iyi geçinin. Eğer onlardan hoşlanmazsanız (biliniz ki)Allah'ın, hakkınızda çok hayırlı kılacağı bir şeyden de hoşlanmamış olabilirsiniz. (Âyet:19)
NÛH SÛRESİ
(Islamic Glossary) :
Kur'ân-ı kerîmin yetmiş birinci sûresi.Nûh sûresi Mekke'de nâzil oldu (indi). Yirmi sekiz âyet-i kerîmedir. Nûh aleyhisselâmın,peygamber olarak gönderilişi ve mücâdeleleri anlatıldığından sûreye, Sûret-ün-Nûh denilmiştir.Sûrede; Nûh aleyhisselâmın peygamber gönderilmesi, kavmini îmâna d âveti, onlarıninkârlarında devâm etmeleri ve Nûh tûfânı anlatılmaktadır. (İbn-i Abbâs, Vehb bin Münebbih,Taberî, Sa'lebî)Allahü teâlâ Nûh sûresinde meâlen buyurdu ki:Gerçekten biz, Nûh'u kavmine gönderdik. "Kavmine acıklı bir azâb gelmezden önceonları korkut" diye... (Nûh onlara) dedi ki: "Ey kavmim! Muhakkak ki ben, size (azâb ilekorkutan) açık bir peygamberim; Allah'a ibâdet edin, O'ndan korkun ve bana da itâatedin." (Âyet: 1-3)Nûh şöyle demişti: "Ey Rabbim! Kâfirlerden hiç kimseyi yeryüzünde bırakma.Çünkü sen onları bırakırsan, kullarını sapıtırlar ve ancak bir nankör fâcir doğururlar.Rabbim! Beni, ana-babamı, mü'min olarak evime gireni, bütün mü'min erkekleri vemü'min kadınları bağışla. Zâlimlerin ise, ancak helâkini artır... (Âyet: 26-28)Kim Nûh sûresini okursa, sanki Nûh'un (aleyhisselâm) dâvetini idrâk eden (kabûl eden)mü'minler gibi olur. (Hadîs-i şerîf-Kâdı Beydâvî Tefsîri)