rêsî
LOKMAN SÛRESİ
(Islamic Glossary) :
Kur'ân-ı kerîmin otuz birinci sûresi.Lokman sûresi, Mekke'de nâzil oldu (indi). Otuz dört âyet-i kerîmedir. Lokmanaleyhisselâmın kıssası anlatıldığı için, sûre bu ismi almıştır. Sûrede; Kur'ân-ı kerîmin iyilerehidâyet ve rahmet vesilesi olduğu, iyilerin husûsiyetleri ve mükâfâtları, k ötüler ve uğrayacaklarıazâb, Lokman Hakîm'in oğluna nasîhatları, Allahü teâlânın ilminin ve kudretinin sınırsızlığıbildirilmektedir.Allahü teâlâ Lokman sûresinde meâlen buyuruyor ki:Lokman (aleyhimürrahme) oğluna nasîhat ederek dedi ki; "Ey oğulcuğum! Allahüteâlâya şirk (ortak) koşma! Çünkü şirk; elbette büyük bir zulümdür. (Âyet: 13)Kim Lokman sûresini okursa, Lokman'a (aleyhimürrahme) kıyâmet günü refîk(arkadaş) olur. (Hadîs-i şerîf-Kâdı Beydâvî Tefsîri)
MÂ'ÛN SÛRESİ
(Islamic Glossary) :
Kur'ân-ı kerîmin yüz yedinci sûresi.Mâ'ûn sûresi Mekke-i mükerremede nâzil oldu (indi). Yedi âyet-i kerîmedir. Son âyet-ikerîmesinde Mâ'ûn kelimesi sûreye isim olmuştur. Sûrede, İslâm dînini tekzîb eden(yalanlayan) ve Allahü teâlânın emirlerine karşı gelerek cimrilikte bulunan kimsel erin,uygunsuz hareketlerinden bahsedilmektedir. (İbn-i Abbâs, Taberî)Allahü teâlâ Mâ'ûn sûresinde meâlen buyuruyor ki:Dîni (müslümanlığı) yalan sayanı gördün mü? İşte yetimi şiddetle iten, yoksuludoyurmayı teşvik etmeyen odur. İşte (bu vasıflarla berâber) namaz kılan (münâfık) ların vayhâline ki, onlar namazlarından gâfildirler. Onlar riyâkârların (inanmış görünenlerin) tâkendileridir. Onlar, zekâtı da men'ederler. (Âyet: 1-7)Kim Mâ'ûn sûresini okursa, eğer zekâtını vermiş ise, Allahü teâlâ onu mağfiret eder.(Hadîs-i şerîf-Kâdı Beydâvî Tefsîri)
MÂİDE SÛRESİ
(Islamic Glossary) :
Kur'ân-ı kerîmin beşinci sûresi.Mâide sûresi Medîne'de nâzil oldu (indi). Yüz yirmi âyet-i kerîmedir. 112 ve 114. âyet-ikerîmelerde Îsâ aleyhisselâm zamânında gökten indirilmesi istenen bir sofradan bahsedildiğiiçin sûre bu ismi almıştır. Sûrede; Îsâ aleyhisselâmın hac, abdest, g usül, teyemmüm; içki vekumar yasağı, ictimâî (sosyal) ve ahlâkî münâsebetler, helâl ve haram yiyecekleranlatılmaktadır. (İbn-i Abbâs, Râzî, Taberî)Allahü teâlâ Mâide sûresinde meâlen buyuruyor ki:Ey Resûlüm! Rabbinden sana indirileni, herkese ulaştır. Bunları doğru bildirmezsen,peygamberlik vazîfeni yapmamış olursun! Allahü teâlâ seni, düşmanlık etmekisteyenlerden korur. (Âyet: 67)Kim Mâide sûresini okursa, dünyâda nefes alan yahûdî ve nasrânî adedinin on katısevâb verilir, o kadar günâhı yok edilir ve on derece yükseltilir. (Hadîs-i şerîf-Kâdı BeydâvîTefsîri)
MEÂRİC SÛRESİ
(Islamic Glossary) :
Kur'ân-ı kerîmin yetmişinci sûresi.Meâric sûresi, Mekke'de nâzil oldu (indi). Kırk dört âyet-i kerîmedir. Üçüncü âyet-ikerîmede geçen el-Meâric kelimesinden dolayı Sûret-ül-Meâric denilmiştir. Meâric, ma'recinçoğulu olup yükselme dereceleri demektir. Sûrede, kıyâmetin nasıl olacağı ve hâlleri ileCehennem azâbı bildirilmektedir. (İbn-i Abbâs, Taberî, Râzî)Allahü teâlâ Meâric sûresinde meâlen buyuruyor ki:Melekler ve ruh oraya (arş-ı ilâhîye) bir günde varırlar. Bu günün uzunluğu (dünyâsenesi ile) elli bin senelik yoldur. (Âyet: 4)Kim Meâric sûresini okursa, Allahü teâlâ ona emânetlerini ve vâdlerini gözetenlerinsevâbını verir. (Hadîs-i şerîf-Kâdı Beydâvî Tefsîri)
MERYEM SÛRESİ
(Islamic Glossary) :
Kur'ân-ı kerîmin on dokuzuncu sûresi.Meryem sûresi, Mekke-i mükerremede nâzil oldu (indi). Doksan sekiz âyet-i kerîmedir.Hazret-i Meryem ve onun Îsâ aleyhisselâmı dünyâya getirmesi anlatıldığından, sûre bu ismialmıştır. Sûrede; Îsâ aleyhisselâmın, hazret-i Meryem'den babasız olarak dü nyâya gelmesikıssası, Mûsâ, İsmâil, İdrîs peygamberlerin aleyhimüsselâm medhi ve bunlardan sonra gelenbâzı kavimlerin kötülükleri, inkârcıların kıyâmet günü uğrayacakları azâb bildirilmektedir.(İbn-i Abbâs, Senâullah Dehlevî, Muhammed bin Hamza)Allahü teâlâ Meryem sûresinde meâlen buyuruyor ki:(Mü'minler) orada (Cennet'te) boş söz işitmezler, ancak (meleklerden veya birbirlerinden)selâm işitirler. Orada, sabah-akşam rızıkları da (ayaklarına) gelecektir. (Âyet: 62)