rêsî
residue
(English - Turkish Dictionary) :
i., kim. çözünmez artık; tortu, çökelti.
resign
(English - Turkish Dictionary) :
f. 1. istifa etmek, (işten) ayrılmak, çekilmek: resign one´s post görevinden istifa etmek. 2. feragat etmek, vazgeçmek, terketmek, bırakmak: resign a claim iddiadan vazgeçmek. 3. to -e teslim etmek, -e vermek; -e emanet etmek: I resign my children to your care. Çocuklarımı sana emanet ediyorum.
resign o.s. to
(English - Turkish Dictionary) :
(boyun eğerek) -e katlanmak: We have resigned ourselves to the government´s new policy. Hükümetin yeni politikasına boyun eğdik.
resignation
(English - Turkish Dictionary) :
i. 1. istifa, çekilme. 2. istifa mektubu. 3. feragat, vazgeçme, terketme, birakma. 4. (boyun eğerek) katlanma; tevekkül..
resilience
(English - Turkish Dictionary) :
i. 1. direnç, dirençlilik. 2. çabuk iyileşme gücü; zorlukları yenme gücü. 3. esneklik.