running
be out of the running
(English - Turkish Dictionary) :
(yarışmadan) elenmiş olmak.
be out of the running
(English - Turkish Dictionary) :
adaylıktan elenmiş olmak.
gunrunning
(English - Turkish Dictionary) :
i. silah kaçakçılığı.
running
(English - Turkish Dictionary) :
i. 1. koşuş, koşma. 2. yönetim, yönetme, idare, idare etme. 3. spor koşu. s. 1. koşan. 2. koşmaya elverişli. 3. sarılgan, sürüngen (bitki). 4. sürekli, devamlı, aralıksız. 5. akan, akar: running water akar su. 6. kolay geçen. 7. üst üste. 8. art arda. 9. işleyen. 10. bitişik (elyazısı). 11. tıb. akıntılı, sızıntılı. 12. düz. 13. cari, geçer. 14. tekrarlanmış. 15. koşarak yapılan.
running account
(English - Turkish Dictionary) :
tic. cari hesap.