resent

"resent" Kelimesi için arama sonuçları

omnipresent
(İngilizce - Türkçe Sözlük) :
s. her yerde ve her zaman hazır.

present 1
(İngilizce - Türkçe Sözlük) :
s. 1. şimdiki: the present worth of -in şimdiki değeri. 2. bulunan, hazır, mevcut: the animals present in this region bu bölgede bulunan hayvanlar. 3. dilb. şimdiki zamanı gösteren. i.

present 2
(İngilizce - Türkçe Sözlük) :
i. hediye, armağan.

present 3
(İngilizce - Türkçe Sözlük) :
f. 1. sunmak, takdim etmek: present a petition dilekçe sunmak. 2. takdim etmek, tanıtmak: He presented me to the queen. Beni kraliçeye takdim etti. 3. göstermek, sergilemek, teşhir etmek. 4. bildirmek, sunmak.

present a bold front
(İngilizce - Türkçe Sözlük) :
cesaret göstermek, yürekli gözükmek.

««
«
1
2
3
4
5
6
7
»
»»

Son Aranan Kelimeler

English - Turkish Dict.

software package

Computer and Internet

signal flow graph

Germany - Turkish Dict.

vorwärtskommen

Germany - Turkish Dict.

Turkish - Germany Dict.

French -Turkish Dict.

Turkish - English Dict.

English - Turkish Dict.

Computer and Internet

Ottoman - Turkish Dict.

French -Turkish Dict.

Computer and Internet

hot stanby

Çok Aranan Kelimeler

Turkish - French Dict.

ılık (214434k)

Turkish - Germany Dict.

çüş (99156k)

Turkish - French Dict.

açık (82914k)

Turkish - French Dict.

ırmak (75201k)

Turkish - Turkish Dict.

İNDÎ (72880k)

Kurdish - Turkish Dict.

naşî (62558k)

Turkish - French Dict.

çatı (60990k)

Turkish - Germany Dict.

ılım (58914k)

Turkish - Turkish Dict.

HÂDİS (58901k)

Turkish - French Dict.

balık (56719k)

Kurdish - Turkish Dict.

rêsî (55828k)

Turkish - Germany Dict.

hasır (55602k)