resent

Résultats pour "resent"

Anglais - Turc Dictionnaire

omnipresent

 (Anglais - Turc Dictionnaire) :
s. her yerde ve her zaman hazır.
 Anglais - Turc Dictionnaire

present 1

 (Anglais - Turc Dictionnaire) :
s. 1. şimdiki: the present worth of -in şimdiki değeri. 2. bulunan, hazır, mevcut: the animals present in this region bu bölgede bulunan hayvanlar. 3. dilb. şimdiki zamanı gösteren. i.
Anglais - Turc Dictionnaire

present 2

 (Anglais - Turc Dictionnaire) :
i. hediye, armağan.
 Anglais - Turc Dictionnaire

present 3

 (Anglais - Turc Dictionnaire) :
f. 1. sunmak, takdim etmek: present a petition dilekçe sunmak. 2. takdim etmek, tanıtmak: He presented me to the queen. Beni kraliçeye takdim etti. 3. göstermek, sergilemek, teşhir etmek. 4. bildirmek, sunmak.
Anglais - Turc Dictionnaire

present a bold front

 (Anglais - Turc Dictionnaire) :
cesaret göstermek, yürekli gözükmek.
Recherches de mots-clés Turkish - French Dict. ılık (214435k) Turkish - Germany Dict. çüş (99167k) Turkish - French Dict. açık (82917k) Turkish - French Dict. ırmak (75212k) Turkish - Turkish Dict. İNDÎ (72884k) Kurdish - Turkish Dict. naşî (62573k) Turkish - French Dict. çatı (60990k) Turkish - Germany Dict. ılım (58931k) Turkish - Turkish Dict. HÂDİS (58901k) Turkish - French Dict. balık (56721k) Kurdish - Turkish Dict. rêsî (55841k) Turkish - Germany Dict. hasır (55604k)