reason

Results for "reason"

lose one´s reason
(English - Turkish Dictionary) :
aklı başından gitmek.

make s.o. see reason
(English - Turkish Dictionary) :
birinin aklını başına getirmek.

reason
(English - Turkish Dictionary) :
i. 1. neden, sebep: There are several reasons why I´m not going. Gitmemem için birkaç neden var. The reasons you´ve given won´t do. Sebep gösterdiğiniz şeyler kâfi değil. That´s the reason he´s not here. O yüzden burada değil. 2. akıl, us, muhakeme, mantık: Reason will be of no use to you. Akıl sana fayda etmez. f. 1. (mantıklı bir şekilde) düşünmek, muhakeme etmek. 2. with (mantık yoluyla) -i ikna etmeye çalışmak.

reason s.t. out
(English - Turkish Dictionary) :
bir şeyi akıl yoluyla çözmek/çözmeye çalışmak.

reasonable
(English - Turkish Dictionary) :
s. 1. makul. 2. makul ölçüleri aşmayan. 3. orta derecede, çok da fena olmayan: You´ve a reasonable chance of being accepted by that university. O üniversiteye kabul edilme şansın fena sayılmaz.

Last Searched Words

Turkish - English Dict.

English - Turkish Dict.

English - Turkish Dict.

English - Turkish Dict.

call a spade a spade

Computer and Internet

squelching circuit

Computer and Internet

Ottoman - Turkish Dict.

Ottoman - Turkish Dict.

Turkish - Kurdish Dict.

French -Turkish Dict.

Turkish - English Dict.

Turkish - English Dict.

mahallebici

Keyword Searches

Turkish - French Dict.

ılık (184290k)

Turkish - Germany Dict.

çüş (95387k)

Turkish - French Dict.

açık (78467k)

Turkish - Turkish Dict.

İNDÎ (70415k)

Turkish - French Dict.

ırmak (69110k)

Kurdish - Turkish Dict.

naşî (56818k)

Turkish - French Dict.

çatı (55827k)

Turkish - Turkish Dict.

HÂDİS (55387k)

Turkish - French Dict.

balık (53341k)

Turkish - Germany Dict.

ılım (51913k)

Turkish - Germany Dict.

hasır (51603k)

Kurdish - Turkish Dict.

rêsî (51393k)