rêsî


Results for "rêsî"

Islamic Glossary

TEKVÎR SÛRESİ

(Islamic Glossary) :
Kur'ân-ı kerîmin seksen birinci sûresi.Tekvîr sûresi Mekke'de nâzil oldu (indi). Yirmi dokuz âyet-i kerîmedir. Birinci âyet-ikerîmede geçen ve güneşin dürülüp, ziyâsının (ışığının) gitmesi mânâsına olan Tekvîr kelimesi,sûreye isim olmuştur. Sûrede, kıyâmetin kopmasına dâir on iki önemli hâdise bildirilmektedir.(Râzî, Senâullah Dehlevî)Tekvîr sûresinde meâlen buyruldu ki:Güneşin karardığı, yıldızlar yerlerinden ayrılıp döküldükleri ve dağların dağılıpsaçıldıkları zaman... Her nefis, hayır ve şerden ne hazırlamışsa artık hepsini görüpbilecektir. (Âyet: 1-3, 14)Kim kıyâmet gününe, sanki gözleriyle görüyormuş gibi bakmak isterse, Tekvîr, İnfitârve İnşikâk sûrelerini okusun. (Hadîs-i şerîf-Nesâî)
Islamic Glossary

Tevbe Sûresi

(Islamic Glossary) :
Kur'ân-ı kerîmin dokuzuncu sûresi. Berâe sûresi de denir.Tevbe sûresi Medîne'de nâzil oldu (indi). 128 ve 129. âyet-i kerîmeleri Mekke'de indi. Yüzyirmi dokuz âyettir. Evvelinde Besmele nâzil olmamıştır. Sûre, müşriklerin Allahü teâlâ ilealâkalarının kesildiğini, bundan sonra onların Kâbe'ye yaklaştırılm ayacağını, müslümanolmadıkları takdirde öldürüleceklerini bildiren bir ültimatom mâhiyetindedir. Sûre, Peygamberefendimizin şefkat ve merhâmetini bildiren âyet-i kerîmelerle sona erer. (Muhammed binHamza-Hüseyn Vâiz-i Kâşifî)Tevbe sûresinde buyruldu ki:Allahü teâlâya ve kıyâmet gününe inanmayan ve Allahü teâlânın ve Resûlünün haramettiklerine haram demiyen ve hak olan İslâm dînini kabûl etmeyen kâfirlerle, cizyeyi kabûlettiklerini veya müslüman olduklarını bildirinceye kadar harb ediniz! Onları öldürünüz.(Âyet: 28)Kur'ân-ı kerîm bana âyet âyet, harf harf nâzil oldu. Ancak Tevbe ve İhlâs sûrelerihâriç. Bunlar bana yetmiş bin saf melekle berâber nâzil oldu. (Hadîs-i şerîf-Kâdı BeydâvîTefsîri)
Islamic Glossary

TÎN SÛRESİ

(Islamic Glossary) :
Kur'ân-ı kerîmin doksan beşinci sûresi.Tîn sûresi Mekke'de nâzil oldu (indi). Sekiz âyettir.Tîn, dağ adı veya incir demektir.Sûrededört şeye yemîn edildikten sonra, insanoğlunun yaratılışı, kâinâtın en güzel yaratığı olduğu,buna rağmen günâh ve isyânı yüzünden aşağıların aşağısı hâline geldiği bildirilmektedir. (Râzî,Kurtûbî)Tîn sûresinde meâlen buyruldu ki:Biz insanın rûhunu, güzel bir sûrette yaratıp, sonra en aşağı dereceye indirdik. (Âyet:4,5)Kim Tîn sûresini okursa, sağ olduğu müddetçe Allahü teâlâ ona (dünyâda) yakîn veâfiyet verir. Vefât ettiği zaman da bu sûreyi okuyanların adedince sevâb verir. (Hadîs-işerîf-Kâdı Beydâvî Tefsîri)
Islamic Glossary

TÛR SÛRESİ

(Islamic Glossary) :
Kur'ân-ı kerîmin elli ikinci sûresi.Tûr sûresi Mekke'de nâzil oldu (indi). İsmini birinci âyette geçen Tûr kelimesinden alır.Kırk dokuz âyet-i kerîmedir. Sûrede; kıyâmetin kopması sırasında olacak bâzı olağan üstühâdiseler, inkarcıların Cehennem'e atılacağı, takvâ sâhibi (Allahü teâl âdan korkup,haramlardan, dinde yasaklanan şeylerden sakınan) mü'minlerin âhirette kavuşacaklarımükâfâtlar, Kur'ân-ı kerîmin Allahü teâlânın kelâmı olduğu, cenâb-ı Hakk'ın varlığı, birliği vekudretinin sonsuzluğu bildirilmektedir. (Râzî, Kurtubî)Tûr sûresinde meâlen buyruldu ki:Allahü teâlânın azâb yapacağı gün elbette gelecektir. Onu kimse önleyemez. (Âyet: 7)Şüphesiz ki takvâ sâhipleri cennetler (ve) nîmetler içindedirler. Rablerinin kendilerineverdiği şeylerle zevk duyarak... Rableri, onları Cehennem azâbından korumuştur. (Şöyledenilir: İyi) amel (ve hareket) etmiş olduğunuz için âfiyetle yiyip için. Sıra sıra dizilmişkoltuklara yaslananlar olarak... Biz onlara şâhin gözlü hûrîleri eş yaptık. Îmân edip dezürriyetleri de îmân ile kendilerine tâbi olanlar yok mu? Biz onların nesillerini dekendilerine kattık. (Birlikte Cennet'e koyduk). Kendilerinin amelinden bir şey deeksiltmedik. Herkes kazancı mukâbilinde bir rehindir. Onlara canlarının istiyeceği,meyveleri, etleri de bol bol verdik. (Âyet: 17-22)Kim Tûr sûresini okursa, Allahü teâlânın onu azâbından emîn kılması ve Cennet'tenîmetlendirmesi hak olur. (Hadîs-i şerîf-Kâdı Beydâvî Tefsîri)
Islamic Glossary

VÂKIA SÛRESİ

(Islamic Glossary) :
Kur'ân-ı kerîmin elli altıncı sûresi.Vâkıa sûresi Mekke'de nâzil oldu (indi). Doksan altı âyet-i kerîmedir. İsmini ilk âyettegeçen Vâkıa kelimesinden alır. Sûrede, kıyâmet ve âhiret hâllerinden, Cennet ve Cehennemdenvb. konulardan bahs edilmektedir. (Senâullah Dehlevî, Râzî)Vâkıa sûresinde meâlen buyruldu ki:Îmânları ileri olanlar, Allahü teâlâya yaklaşmakta olanlardır. Bunların hepsimukarreblerdir. (Âyet: 10)Kim her gece Vâkıa sûresini okursa, ona fakirlik aslâ isâbet etmez. (Hadîs-i şerîf-KâdıBeydâvî Tefsîri)