rêsî


Results for "rêsî"

Islamic Glossary

ŞEMS SÛRESİ

(Islamic Glossary) :
Kur'ân-ı kerîmin doksan birinci sûresi.Şems sûresi Mekke'de nâzil oldu (indi). On beş âyet-i kerîmedir. Birinci âyette geçen vegüneş mânâsına gelen şems kelimesi sûreye isim olmuştur. Sûrede; Allahü teâlânın insannefsine iyilik ve kötülük işleme kâbiliyeti verdiği, bu yüzden de kötülükl erden arınan nefsinkurtuluşa ereceği, kötülüklerle kirlenen nefsin ise, zarâra, ziyâna uğrayacağı ve Sâlihaleyhisselâmın kıssası bildirilmektedir. (İbn-i Abbâs, Râzî, Taberî)Allahü teâlâ Şems sûresinde meâlen buyuruyor ki:Nefsini tezkiye eden (kötülüklerden arındıran) kurtuldu. Nefsini günâhta, cehâlette,dalâlette bırakan ziyân etti. (Âyet: 9)Kim Şems sûresini okursa, güneşin ve ayın üzerine doğduğu her şeyi sadaka vermişgibi sevâb verilir. (Hadîs-i şerîf-Kâdı Beydâvî Tefsîri)
Islamic Glossary

ŞUARÂ SÛRESİ

(Islamic Glossary) :
Kur'ân-ı kerîmin yirmi altıncı sûresi.Şuarâ sûresi Mekke'de nâzil oldu (indi). İki yüz yirmi yedi âyet-i kerîmedir. İçindeşâirlerden bahsedildiği için, Sûret-üş-Şuarâ denilmiştir. Sûrede; hazret-i Mûsâ ile Fir'avnarasında geçen olaylar, İbrâhim, Nûh, Hûd, Sâlih, Lût ve Şuayb peygamberl erin kavimlerindekiinkârcılara karşı verdikleri mücâdelelerden bahsedilmektedir. (İbn-i Abbâs, Râzî, SenâullahDehlevî)Allahü teâlâ Şuarâ sûresinde meâlen buyuruyor ki:O zamanda ki Şu'ayb (aleyhisselâm) onlara; " (Allah'tan) korkmaz mısınız, şüphesiz bensize gönderilmiş emîn bir peygamberim. Artık Allah'tan korkun ve bana itaât edin. Benbuna karşı sizden hiçbir ücret istemiyorum. Benim mükâfâtım âlemlerin Rabbindenbaşkasına âit değil. Ölçeği tam ölçün. Eksiltenlerden olmayın. Doğru terâzi ile tartın.İnsanların hakkından bir şeyi kısmayın. Yeryüzünde fesâdcılar olarak bozgunculuketmeyin" demişti. (Âyet: 177-183)Kim Şuarâ sûresini okursa, Nûh'u tasdîk edenlerin, Hûd, Sâlih, Şuayb ve İbrâhim'iyalanlayanların ve Îsâ'yı yalanlayanların ve Muhammed'i (aleyhisselâm) tasdîk edenlerinadedinin on katı sevâb verilir. (Hadîs-i şerîf-Kâdı Beydâvî Tefsîri)
Islamic Glossary

ŞÛRÂ SÛRESİ

(Islamic Glossary) :
Kur'ân-ı kerîmin kırk ikinci sûresi.Şûrâ sûresi, Mekke'de nâzil oldu (indi). Elli üç âyet-i kerîmedir. Otuz sekizinci âyetindegeçen Şûrâ kelimesinden dolayı, Sûret-üş-Şûrâ denilmiştir. Sûrede; Allahü teâlânın kudret veazameti, müşriklerin âhiretteki cezâları, Allahü teâlânın lütfu ve affının çokluğubildirilmektedir. (Kurtubî, Ebû Hayyan, İbn-i Abbâs, Râzî)Allahü teâlâ Şûrâ sûresinde meâlen buyuruyor ki:Âhireti kazanmak için çalışanların kazançlarını arttırırız. Dünyâ menfaati içinçalışanlara da, ondan veririz. Fakat âhirette bunların eline bir şey geçmeyecektir. (Âyet:20)Kim Şûrâ sûresini okursa, meleklerin istiğfâr ve merhamet istedikleri kimselerden olur.(Hadîs-i şerîf-Kâdı Beydâvî Tefsîri)
Islamic Glossary

TAHRÎM SÛRESİ

(Islamic Glossary) :
Kur'ân-ı kerîmin altmış altıncı sûresi.Tahrîm sûresi on iki âyet-i kerîmedir. Medîne-i münevverede nâzil oldu (indi). Bu sûrede;bütün mü'minlerin, emri altında olanları Cehennem'e götürecek davranışlardan korumaları,âhirette kâfirlerin özür bahâne ileri sürmelerinin fayda sağlamayacağı, mü'minlerin tövbe-inasûh (bir daha günâha dönmemek üzere kesin tövbe) etmeleri gibi konular bildirilmektedir.(Ayntablı Muhammed Efendi, Senâullah Dehlevî, Râzî)Tahrîm sûresinde meâlen buyruldu ki:Ey îmân edenler! Kendinizi ve âilenizi yakıtı insanlar ve taşlar olan ateşten koruyun.(Âyet: 6)Ey kâfirler! Bugün özür bahâne ileri sürmeyin. Siz ancak işlediklerinizin cezâsınıçekeceksiniz denilir. (Âyet: 7)Kim Tahrîm sûresini okursa, Allahü teâlâ ona Tevbe-i nasûh ihsân eder. (Hadîs-işerîf-Kâdı Beydâvî)
Islamic Glossary

Talâk Sûresi

(Islamic Glossary) :
Kur'ân-ı kerîmin altmış beşinci sûresi.Talâk sûresi on iki âyet-i kerîme olup, Medîne-i münevverede nâzil oldu (indi). Boşanmakonularından bahsettiği için bu adı aldı. Sûrenin başında İslâm âile hukûkunun boşanmakonusundaki hükümleri, sonunda da, Allahü teâlânın bildirdiği hak yoldan ay rılan eskikavimlerin uğradıkları cezâlar ve Muhammed aleyhisselâma inanıp hayırlı işler yapanlaraverilecek âhiret nîmetleri bildirilmektedir. (Fahreddîn-i Râzî, Kurtubî, İbn-i Abbâs)Talâk sûresinde Allahü teâlâ meâlen buyurdu ki:(Boşanan) o kadınları, gücünüzün yettiği kadar ikâmet ettiğiniz yerin bir kısmındaoturtun. Onları sıkıştırıp gitmelerini sağlamak için zarar vermeye kalkışmayın. Eğerhâmile iseler, doğum yapıncaya kadar nafakalarını verin. Sizin için çocuğu emzirirlerse,onlara ücretlerini verin, bu hususta aranızda uygun bir şekilde müşâvere edin (anlaşın).Eğer güçlüğe uğrarsanız (ya baba ücretten korunmak, yâhut ana emzirmemek gibi sûretlerle)o hâlde (çocuğu) onun (babasının) hesâbına bir başka kadın emzirecektir. (Âyet: 6)