rêsî


Results for "rêsî"

Islamic Glossary

SAD SÛRESİ

(Islamic Glossary) :
Kur'ân-ı kerîmin otuz sekizinci sûresi.Sad sûresi Mekke'de nâzil oldu (indi). Seksen sekiz âyet-i kerîmedir. Sad harfi ile başladığıiçin sûreye Sûret-üs-Sad denilmiştir. Sûrede; müşriklerin (puta tapanların) bozuk yoldaoldukları, Nûh, Sâlih, Hûd, Şuayb, Dâvûd, Süleymân, Eyyûb, İbrâhim, İshak, Ya'kûb, İsmâil,İlyâs, Zülkifl ve Âdem aleyhimüsselâmın kıssaları, hak yolda peygamberlerin çektiklerieziyetler ve sonunda nusret-i ilâhiyyeye (Allahü teâlânın yardımına) kavuştuklarıbildirilmektedir. (İbn-i Abbâs, Râzî, Kurtubî)Allahü teâlâ, Sad sûresinde meâlen buyuruyor ki:(Habîbim) Kuvvet sâhibi Dâvûd'u an! O, her zaman Allah'a tövbe ederdi. (Âyet: 17)Kim Sad sûresini okursa, Allahü teâlânın, Dâvûd aleyhisselâmın emrine verdiğidağların ağırlığının on katı sevâb verilir. Ve büyük küçük bütün günahlara ısrardanmuhâfaza edilir. (Hadîs-i şerîf-Kâdı Beydâvî Tefsîri)
Islamic Glossary

Saf Sûresi

(Islamic Glossary) :
Kur'ân-ı kerîmin altmış birinci sûresi.Saf sûresi Medîne'de nâzil oldu (indi). On dört âyet-i kerîmedir. Dördüncü âyet-i kerîmedemü'minlerin saf saf olup Allah yolunda savaştıkları anlatıldığı için Sûret-üs-Saf denilmiştir.Sûrede; insanların yapamayacakları şeyler hakkında söz vermeleri nin kötülüğü, düşmankarşısında azimle cihâd edenlere karşı Allahü teâlânın muhabbeti, İslâmiyet'i kabûl etmeyenlerinkötülenmesi, Allahü teâlânın dînini koruyacağı, en hayırlı işin îmân ve Allah yolunda cihâdetmek olduğu, bildirilmektedir. (İbn-i Abbâs, Râzî, Taberî, Kurtubî)Allahü teâlâ Saf sûresinde meâlen buyuruyor ki:Ey mü'minler! Allahü teâlânın (dînini yaymakta O'nun Resûlüne) yardımcı olunuz.Nitekim Meryem oğlu Îsâ aleyhisselâm, havârîlere; "Allahü teâlânın dînini yaymaktakimler bana yardımcıdır?" demişti. Havârîler de; "Biziz, Allahü teâlânın dînininyardımcıları" demişlerdi... (Âyet: 14)Müşrikler istemese de, İslâm dînini diğer bütün dinlerden üstün kılmak için resûlüMuhammed'e (aleyhisselâm sebebi hidâyet olan) Kur'ân ve İslâm dîni ile birlikte gönderenAllahü teâlâdır. (Âyet: 9)Kim Saf sûresini okursa, Îsâ aleyhisselâm ona duâ eder. Dünyâda kaldığı müddetçeonun için istigfâr (tövbe) eder, kıyâmet günü onun arkadaşı olur. (Hadîs-işerîf-Envâr-üt-Tenzil ve Esrâr-üt-Te'vîl)
Islamic Glossary

SÂFFÂT SÛRESİ

(Islamic Glossary) :
Kur'ân-ı kerîmin otuz yedinci sûresi.Sâffât sûresi, Mekke'de nâzil oldu (indi). Yüz seksen iki âyet-i kerîmedir. İlk âyet-ikerîmede geçen saf tutmuş melekler mânâsına gelen Sâffât kelimesi sûreye isim olmuştur.Sûrede; Allahü teâlânın birliği, kâfirlerin âhirette uğrayacakları azablar, îmân edenlere âhiretteverilecek mükâfâtlar, Nûh, İbrâhim, İshak, Mûsâ, Hârûn, İlyâs, Lût ve Yûnusaleyhimüsselâmdan, sâlih kullardan, Allah yolunda olanların mutlaka gâlib geleceğibildirilmektedir. (İbn-i Abbâs, Râzî, Taberî, Kurtubî)Allahü teâlâ Sâffât sûresinde meâlen buyuruyor ki:Allahü teâlâ, göklerin ve yerin ve bunlar arasında ne varsa hepsinin Rabbidir. O,maşrıkların (doğuların) da Rabbidir. Hakîkat biz (size) en yakın göğü bir zînetle, yıldızlarla(donatıp) süsledik. (Onu itâatten çıkan) her mütemerrid şeytandan koruduk. Böylece onlar,mele-i a'lâya kulak verip dinleyemezler, her yandan koğularak atılırlar. Onlar için(âhirette de) ardı arası kesilmez bir azâb vardır. (Âyet: 5-9)Kim Yâsîn ve Sâffât sûresini Cumâ günü okur, sonra da Allahü teâlâdan dilektebulunursa, Allahü teâlâ ona dilediğini verir. (Hadîs-i şerîf-İbn-i Neccâr)Kim kıyâmet günü tam ve kâmil anlamda sevâb almayı arzu ederse, oturmakta olduğumeclisten kalkacağı sırada, Sâffât sûresinin son üç âyet-i kerîmesini okusun. (Hadîs-işerîf-Tefsîr-i İbn-i Kesîr)
Islamic Glossary

SEBE' SÛRESİ

(Islamic Glossary) :
Kur'ân-ı kerîmin otuz dördüncü sûresi.Sebe' sûresi, Mekke'de nâzil oldu (indi). Elli dört âyet-i kerîmedir. On beşinci âyet-ikerîmede geçen Yemen'de yaşayan kabîlenin adı olan Sebe' kelimesinden dolayı, Sûret-üs-Sebe'denilmiştir. Sûrede; Allahü teâlânın ilminin genişliği, Allahü teâlân ın Sebe halkına lütufları veonların nankörlük göstermeleri yüzünden uğradıkları felâketler, güzel ve faydalı işlerden başkahiçbir şeyin insanı Allahü teâlâya yaklaştırmayacağı, âhirette izin verilenler hâriç kimseninkimseye faydası dokunmayacağı bildirilmektedir. (İbn-i Abbâs, Râzî, Kurtubî)Allahü teâlâ Sebe' sûresinde meâlen buyuruyor ki:(Ey sevgili Peygamberim!) Seni, dünyâdaki, bütün insanlara ebedî seâdeti müjdelemekve bu seâdet yolunu göstermek için gönderiyorum... (Âyet: 28)Kim Sebe' sûresini okursa, hiçbir resûl ve nebî kalmaz ki, kıyâmet günü ona arkadaşolmasın ve müsâfeha etmesin. (Hadîs-i şerîf-Kâdı Beydâvî Tefsîri)
Islamic Glossary

Secde Sûresi

(Islamic Glossary) :
Kur'ân-ı kerîmin otuz ikinci sûresi.Secde sûresi Mekke'de nâzil oldu (indi). Otuz âyet-i kerîmedir. On beşinci âyetinde geçenSecde kelimesinden dolayı Sûret-üs-Secde denilmiştir. Sûrede; Allahü teâlânın her şeyi güzelyarattığı, öldükten sonra tekrar dirilmeyi inkâr edenlerin âhirette pişmân olacakları, hazret-iMûsâ'nın İsrâiloğullarına yol gösterici olarak gönderildiği bildirilmektedir. (İbn-i Abbâs,Mücâhid, Râzî, Taberî)Allahü teâlâ Secde sûresinde meâlen buyuruyor ki:İsrâiloğullarından da (dinlerinde) sabrettikleri için, emrimizle (insanları doğru yolagötürecek) imâmlar kılmıştık. Onlar (Tevrât'taki) âyetlerimizi yakînen biliyorlardı (Âyet:24)Kim Secde ve Mülk sûrelerini yatsı namazından sonra okursa, sanki Kadir gecesiniihyâ etmiş (ibâdetle geçirmiş) gibi sevâb verilir. (Hadîs-i şerîf-Kâdı Beydâvî Tefsîri)