Soyut.


Results for "Soyut."

Philosophical Dictionary

Soyut.

(Philosophical Dictionary) :
(Os. Mücerret, Fr. Abstrait, Al. Abstrakt, İng. Abstract, İt. Astratto). Parçanın bilgisi... Bütünün bilgisi anlamını dilegetiren somut deyimi karşılığında kullanılır ve sınırlı, eksik, bütünleşmemiş bilgiyi dilegetirir. İdealist felsefe soyut'u sadece düşünceye indirgemiş ve nesnel gerçeklikten koparmıştır. oysa soyut, nesnel gerçekliğin belli bir parçasının düşüncede yansımasıdır. Eşdeyişle, soyut'un da konusu nesnel gerçekliktir. Bilimsel bilgiye,. sadece nesnel somutun yansımasıyle varılamaycağı gibi idealist anlamda öznel soyut kavramların bağlantılarıyle de varalamaz. Antik ça Yunan düşünürlerinden Platon, bu anlamdaki soyut kavramları (idealar) gerçek saymış, bu düşünceden de ortaçağ metafizik gerçekçiliği (realizm) türemiştir. Platon'a göre gerçek olan, sürekli olandır. Güzel kadın ölüp gider ama güzellik sonsuza kadar kalır. metafizik dünya görüşü, bütünüyle, nesnel gerçekliğin değil, gerçek sayılan bu öznelliğin üstünde oturur. Oysa insanlar güzelliği daima, bir düşünce varlığında değil, nesnel bir varlıkta duyar ve algılarlar. Düşünce öznel bir yapı olduğuna göre düşünce kavramlarını gerçek sayıp nesnel gerçekliğe sırt çevirmek insanı tekbenciliğe (solipsizm) götürür. Eytişimsel özdekçilikte soyut ve somut, birbirlerini tamamlayan ve birinin varlığı öbürünün varlığını gerektiren bağımlı kategorilerdir. Bütün (somut)u bilmek için onu parça (soyut)larında da bilmek ve parça (soyut)yı bilmek için onun bütün (somut)ünü de bilmek gerekir. bkz. Somut, Soyutlama, Düşüncecilik, Türcülük, Öznel Düşüncecilik, Tekbencilik, Eytişimsel Özdekçilik, Metafizik Yöntem, Eytişim Yöntemi, Bilgi, Bilgi Kuramı, Kuram ve Kılgı.