MUKÂBELE

Results for "MUKÂBELE"

Ottoman - Turkish Dictionary

BİLMUKABELE

 (Ottoman - Turkish Dictionary) :
Karşılıklı. Karşılık olarak. Mukabil olarak.
 Ottoman - Turkish Dictionary

MUKÂBELE

 (Ottoman - Turkish Dictionary) :
Hapsetmek. * Sonraya bırakmak, tehir etmek. * Meşveret etmek, danışmak. * Bir kimsenin evi yanında bir ev satıldığında; "başka kimse satın alsın, ben ondan şüf'a yolu ile alayım" diye şirâsına muhtaç iken tehir etmek.
 Ottoman - Turkish Dictionary

MUKABELE-İ BİLHURUF

 (Ottoman - Turkish Dictionary) :
Söz ile konuşmak ve hakikatı müdafaa etmek suretiyle karşı çıkıp mukabele etmek. (Bak: Muaraza-i bilhuruf)
 Ottoman - Turkish Dictionary

MUKABELE-İ BİLMİSİL

 (Ottoman - Turkish Dictionary) :
Karşılaştığı aynı muameleyi sahibine iade etmek, o kimseye aynı muameleyi yapmak. Mukabil hareketi karşısındakine icra etmek.
 Ottoman - Turkish Dictionary

MUKABELE-İ BİSSÜYUF

 (Ottoman - Turkish Dictionary) :
Silâha, kılınca sarılmak suretiyle karşı koymak.
Keyword Searches Turkish - French Dict. ılık (217909k) Turkish - Germany Dict. çüş (100798k) Turkish - French Dict. açık (83843k) Turkish - French Dict. ırmak (76906k) Turkish - Turkish Dict. İNDÎ (73869k) Kurdish - Turkish Dict. naşî (63567k) Turkish - French Dict. çatı (61232k) Turkish - Germany Dict. ılım (60807k) Kurdish - Turkish Dict. rêsî (59720k) Turkish - Turkish Dict. HÂDİS (59219k) Turkish - French Dict. balık (57366k) Turkish - Germany Dict. hasır (55941k)