İFRAZ

Results for "İFRAZ"

İFRAZ
(Ottoman - Turkish Dictionary) :
Vazifeye tayin etmek. * Farzedip vermek.

İFRAZ HAZİNESİ
(Ottoman - Turkish Dictionary) :
Tar: Kullanılmayan kıymetli eşyanın saklandığı yer. Bu gibi kıymetli şeylerden ikinci dereceden olanların muhafaza olunduğu yere de "Bodrum Hazinesi" denilirdi.

İFRAZAT
(Ottoman - Turkish Dictionary) :
Vücuddan çıkan, bedenden ayrılan kan, irin, balgam gibi şeyler.

İFRAZCİYAN
(Ottoman - Turkish Dictionary) :
Darphanede sikke (para) kesenler. Altun, gümüş ve bakır madenlerini para haline getirdikleri için bu tabir meydana gelmiştir.

İSTİFRAZ
(Ottoman - Turkish Dictionary) :
Ayırıp tefrik etme.

Last Searched Words

Religious Terms Dict.

Computer and Internet

steady state position error

Religious Terms Dict.

Ottoman - Turkish Dict.

MAL-İ MÜTEKAVVİM

Ottoman - Turkish Dict.

Turkish - Turkish Dict.

Turkish - French Dict.

Welding Dictionary Tr - Eng

spiral (helisel) kaynaklı

Computer and Internet

Kurdish - Turkish Dict.

Spanish - Turkish Dict.

Germany - Turkish Dict.

Laubbaum

Keyword Searches

Turkish - French Dict.

ılık (221368k)

Turkish - Germany Dict.

çüş (101810k)

Turkish - French Dict.

açık (85024k)

Turkish - French Dict.

ırmak (77684k)

Turkish - Turkish Dict.

İNDÎ (74432k)

Kurdish - Turkish Dict.

naşî (64112k)

Turkish - French Dict.

çatı (62012k)

Turkish - Germany Dict.

ılım (61798k)

Kurdish - Turkish Dict.

rêsî (60532k)

Turkish - Turkish Dict.

HÂDİS (59948k)

Turkish - French Dict.

balık (58094k)

Turkish - Germany Dict.

hasır (56374k)