KANAAT

Results for "KANAAT"

KANAAT
(Ottoman - Turkish Dictionary) :
Aç gözlü olmayıp hırs göstermemek. Kısmetinden fazlasına göz dikmemek. Helâl ile yetinip haramı istememek. Az şeyi de olsa kısmetine razı olmak.(Semere-i sa'yine ve kısmetine rıza kanaattir, meyl-i sa'yi kuvvetlendirir. Mevcuda iktifa dûnhimmetliktir. M.) (Bak: Himmet)

KANAATBAHŞ
(Ottoman - Turkish Dictionary) :
f. Kanaat verici, inandırıcı.

KANAATKÂR
(Ottoman - Turkish Dictionary) :
f. Kanaat sâhibi. Kanaat edip az şeyle iktifâ eden.

KANAATKÂRANE
(Ottoman - Turkish Dictionary) :
f. Kanaat sâhibi bir kimseye yakışır tarzda.

KÜNC-İ KANAAT
(Ottoman - Turkish Dictionary) :
Kanaat köşesi.

Last Searched Words

Turkish - English Dict.

Turkish - English Dict.

Religious Terms Dict.

Ottoman - Turkish Dict.

Ottoman - Turkish Dict.

HUFRETEYN-İ ENF

Italiano - Turkish Dict.

Turkish - Kurdish Dict.

Germany - Turkish Dict.

English - Turkish Dict.

Medical Terms Dict.

Economy Terms Dict.

TRANSFER MALİYETLERİ

Ottoman - Turkish Dict.

MEDSUS

Keyword Searches

Turkish - French Dict.

ılık (181194k)

Turkish - Germany Dict.

çüş (95003k)

Turkish - French Dict.

açık (78139k)

Turkish - Turkish Dict.

İNDÎ (70133k)

Turkish - French Dict.

ırmak (68042k)

Kurdish - Turkish Dict.

naşî (55972k)

Turkish - French Dict.

çatı (55608k)

Turkish - Turkish Dict.

HÂDİS (54971k)

Turkish - French Dict.

balık (53037k)

Turkish - Germany Dict.

ılım (51598k)

Turkish - Germany Dict.

hasır (51165k)

Kurdish - Turkish Dict.

rêsî (51000k)