HASSAS

Results for "HASSAS"

Ottoman - Turkish Dictionary

HASSAS

 (Ottoman - Turkish Dictionary) :
Duygulu, içli. * Alıngan. Çok ve çabuk hisseden. Hissi galib olan kimse.
 Ottoman - Turkish Dictionary

HASSAS BÖLGELER

 (Ottoman - Turkish Dictionary) :
t. Sivil savunmada düşmanın hedef tutacağı bölgeler. Her hassas bölgenin ehemmiyeti aynı değildir. Hava savunması bakımından eldeki imkanlar ve hassas bölgeler arasında öncelik tesbitine ihtiyaç vardır. Hassas bölgeler, sırasıyla:1) Atomik vurucu üslerin bulunduğu bölgeler.2) Yüzeyden yüzeye füze üsleri.3) Darbe karargahları.4) Özel cephane depoları.5) Uçaksavar birlikleri.6) Radar mevzileri'dir.
 Ottoman - Turkish Dictionary

HASSASANE

 (Ottoman - Turkish Dictionary) :
f. Hassas ve duygulu olana yakışacak şekil ve surette.
 Ottoman - Turkish Dictionary

HASSASE

 (Ottoman - Turkish Dictionary) :
Hissedici kuvve. Hisseden, duyan.
 Ottoman - Turkish Dictionary

HASSASİYET

 (Ottoman - Turkish Dictionary) :
Hassaslık. Duygulu olmak. İhtimamlılık. Dikkatlilik.
Keyword Searches Turkish - French Dict. ılık (180325k) Turkish - Germany Dict. çüş (94973k) Turkish - French Dict. açık (78087k) Turkish - Turkish Dict. İNDÎ (70109k) Turkish - French Dict. ırmak (67810k) Kurdish - Turkish Dict. naşî (55921k) Turkish - French Dict. çatı (55597k) Turkish - Turkish Dict. HÂDİS (54956k) Turkish - French Dict. balık (53015k) Turkish - Germany Dict. ılım (51524k) Turkish - Germany Dict. hasır (51099k) Kurdish - Turkish Dict. rêsî (50945k)