naşî
naşı
(Azerbaijani - Turkish Dictionary) :
ham,acemi,toy
Kaynaşıklık.
(Philosophical Dictionary) :
(Os. Arz-ı hâviyye, Fr. Chaos). Bütün öğelerin karmakarışık bulundukları ilkel durum... Evrensel kaynaşıklık (kaos), Yunan düşüncesiyle ortaya atılmıştır. Antik çağ Yunan düşünürü Hesiodos (İ.Ö. 700), Theogonia (Tanrıların Doğuşu) adlı yapıtının başında kaynaşıklığı anlatır. Kaos, Yunanca da boşluk anlamındadır. Ama bu boşluk, sonradan varlaşacak olan bütün olanakların kaynaştığı bir boşluktur. Antik çağ Yunan düşünürlerinden Anaksagoras'a (İ.Ö. 500-428) göre de başlangıçta cansız ve zekâsız unsurlar kaynaşık bulunuyorlardı (kaos). Sadece zeki cevher bu kaynaşıklığın dışındaydı (nus). Zeki cevher, kaynaşıklığa yanaşarak onu düzenledi ve ondan evreni meydana getirdi (kozmos). Devim, kaynaşıklığa böylece girdi ve yaşamak fırtınası bütün evrene böylece yayıldı. bkz. Evrendoğum, Evren.
VERGİ İSTİSNASI
(Dictionary of Economics) :
Vergilendirilmiş bir kanunun, kısmen veya tamamen, sürekli veya geçici olarak vergi dışında tutulmasıdır.
ala nasi
(Medicine and Hematology Glossary) :
burun kanadı
euthanasia
(Medicine and Hematology Glossary) :
ötanazi