nakıs

Results for "nakıs"

Ottoman - Turkish Dictionary

NAKİS

 (Ottoman - Turkish Dictionary) :
Bozan, çözen, üzen veya dağıtan. * Rücu eden. Dönen.
 Ottoman - Turkish Dictionary

NAKİSE

 (Ottoman - Turkish Dictionary) :
Kusur, ayıb, eksiklik, kabahat, noksanlık. * Gıybet.
 Ottoman - Turkish Dictionary

NAKİSEDÂR

 (Ottoman - Turkish Dictionary) :
f. Eksiği bulunan. Kusuru olan. Kusurlu.
 Ottoman - Turkish Dictionary

NAKİŞ

 (Ottoman - Turkish Dictionary) :
Parça parça ve dağınık olan eşyaların bir yerde veya bir çuval içinde toplanması. * Benzer, misil.
 Dream Dictionary of Phrase

NAKIŞ / NAKIŞÇI

 (Dream Dictionary of Phrase) :
Nakış işlemek sabır ve irade gücüne, emek ve göz nuruyla hak edilen sevinç ve mutluluğa; Bekar erkeğin nakışli şeyler görmesi evlenmeye; Nakış işleyen birini görmek sünnet-i seniyyeye uyan kimseye; Taş yahut mermere nakış yapmak cahil kimselere hile yapmmaya; bakır nakışçısı baş ağrılarına ve düşmanlığa; antın ve gümüş nakışçısı belirgin hikmete, işi gereği gibi yapmaya; Nakışçı kadın berberine, kuaföre ve kadınları süsleyen diğer meslek ehline delalet eder.
Keyword Searches Turkish - French Dict. ılık (221189k) Turkish - Germany Dict. çüş (101780k) Turkish - French Dict. açık (84987k) Turkish - French Dict. ırmak (77631k) Turkish - Turkish Dict. İNDÎ (74420k) Kurdish - Turkish Dict. naşî (64068k) Turkish - French Dict. çatı (61989k) Turkish - Germany Dict. ılım (61756k) Kurdish - Turkish Dict. rêsî (60509k) Turkish - Turkish Dict. HÂDİS (59928k) Turkish - French Dict. balık (58071k) Turkish - Germany Dict. hasır (56356k)