mantı
Mantıkçılık.
(Diccionario filosófico) :
(Os. Mantıkıyye, Fr. Logicisme, Al. Logicismus, İng. Logicism, İt. Logicismo). Mantığı felsefenin temeli sayan anlayış... Bu terim, Hegel'in öğretisi gibi mantığı felsefenin temeli sayan öğretileri dilegetirdiği gibi mantığı matematiğin temeli sayan Frege, Russell, Whitehead gibi mantıkçı matematikçilerin öğretilerini de dilegetirir. İlkin Baldwin tarafından Hegelciliği dilegetirmek için kullanılmıştır. Frederic Rauh da Kant'ın törebilimi için törebilimsel mantıkçılık (Fr. Logicisisme morale) deyimini kullanmıştır. Ruhbilimcilik (Fr. Psychologisme) karşıtı olarak da Edmund Husserl'in mantık anlayışını adlandırır. Deyimin çağdaş anlamı mantıksal matematik (Os. Mantıkî riyaziyye, Fr. Logique mathematique) akımını dilegetirmektedir. İlk izlerine antik çağın Megara okulunda rastlanan bu anlayışın kurucusu Alman düşünürü Leibniz'dir. Ne var ki Leibniz bu çalışmaları sırasında Aristoteles'in yanlışlarını bulmuş, ona büyük saygısı ve güveni olduğundan yanılgıyı kendisinde sanarak çalışmalarını yayımlamamıştır. İngiliz düşünürü David Hume, Fransız düşünürü Pierre Bayle'in anıtsal yapıtı Dictionnaire Historique et Critique (1697) inde bulup biçimlendirdiği düşüncelerle günümüzün çeşitli matematik mantık anlayışlarına temel olmuştur. Beyle'e dayanan Hume'a göre matematik bilgilerimiz, usumuzun, duyular yoluyle dış dünyaya başvurmaksızın sadece kendi mantıksal işlemleriyle meydana getirdiği düşünce bağlantılarıdır. Matematiği biz ussal sezgi (Fr. Intuition) ya da ussal kanıtlama (Fr. Demonstration) yoluyla biliriz. Örneğin "bire bir daha katılınca iki eder" önermesi usumuzun sezme yoluyle meydana koyduğu bir bağlantıdır. "Bir üçgenin iç açılarının toplamı 180 derecedir" önermesine de usumuzda mantıksal çıkarımlar yaparak ussal kanıtlama yoluyle varıyoruz. Matematik gerçekler aslında "kırmızı, kırmızıdır" önermesi türünden birer genellemedirler. Usumuz, bu gerçeklerin kesinliklerine mantıksal çözümlemelerle varır. Nasıl "kırmızı, kırmızı değildir" önermesini bizi çelişmeye düşürdüğü için yadsıyorsak, "bire bir daha katılınca üç eder" ya da "bir üçgenin iç açılarının toplamı 200 derecedir" önermelerini öylece bizi çelişmeye düşürdükleri için yadsırız. Demek ki matematik gerçekler aslında mantıksal önermelerden mbaşka bir şey değildirler. Bunun içindir ki matematik, mantığa geri götürülmelidir. Çağdaş matematik mantık anlayışının çeşitli akımlarının temeli, Bayle Hume düşüncecsidir. Bu düşünsel temele dayanan George Boole (1815-1864), mantık cebiri adı altında ileri sürdüğü bir matematiksel mantık çözümlemesi (İng. Mathematical analysis of logic) sistemi kurmuştur. Bu sistem Peirce, Schröder, Poretski vb. gibi mantıkçılarca izlenmiş ve geliştirilmiştir. Bir başka matematik mantık anlayışı da gene aynı temellerden yola çıkarak Alman matematikçi ve mantıkçısı Gottlob Frege (1848-1925) tarafından ileri sürülmüş, mantıksal semantik (Fr. Semantique logique) adı verilen bir anlayıştır. Bu anlayış, bir yandan Russel ve Whitehead tarafından aynı doğrultuda izlenip geliştirilirken öbür yandan Carnap ve arkadaşları tarafından imsel mantık (Fr. Logistique) adı altında idealist bir alana çekilmiştir. Matematiki mantığın temelinde Aristoteles'in biçimsel mantık ilkeleri yatar; kesin bilgi, karşıtının bizi çelişmeye düşüreceğini bildiğimiz bilgidir. Aristoteles'in biçimsel mantığı her ne kadar düşüncenin düşünceyle doğrulanmasını göz önünde tutuyorsa da bu düşünce gene de dış dünyadaki gerçeklikle bağlantılıdır. İmsel mantıksa biçimsel mantıktan, dış dünyadaki gerçeklikten de kopması bakımından, çok daha biçimseldir; onun için önemli olan, düşünsel bağlantılar bile değildir, sadece mantık formüllerini meydana getiren işaretler arasındaki bağlantılardır. Böylece sorutlaştırılan imsel mantık, somut ve nesnel diylektik mantık'a karşı çıkarılmak istenmiştir. Bütün bu akımlar, aralarındaki ayrılıklara rağmen, yeniolgucu idealizmde birleşirler.Nitekim bütün bu mantık anlayışlarının çoğuna genel bir anlamda mantıksal olguculuk (Os. Mantıkî, ispatiyye, Fr. Positivisme logique) da denir. Mantıksal görgücülük (Os. Mantıkî ihtibariyye, Fr. Empirisme logique) da bu mantıksal olguculuktan türemiştir. Bütün bu akımlar ayrıca biçimsel olarak dilcidirler; felsefenin, dilin gerek sentaks ve gerek semantik açısından mantıksal çözümüne indirgenebileceğini savunurlar. Dil alanında örneğin sömürü sözcüğünün dilden atılmasıyle sömürü olayının da ortadan kalkacağını ileri sürecek kadar idealisttirler. Matematik mantık akımı bir yandan matematiği mantığa indirgerken öbür yandan mantığı matematikleştirmiştir. Berttrand Russel'a göre "matematik ve mantık bir ve aynı şeydir". Matematik mantık alanında örneğin üçüncü durumun olanaksızlığı ilkesi gibi biçimsel mantık ilkelerinin sonsuz sayılara uygulanamayacağını savunan yapıcı mantık (Fr. Logique constructive); zorunluk, olanak, raslantı vb. gibi mantıksal kipleri inceleyen kipsel mantık (Fr. Logique modale) ve bundan üreyerek yanlış ve doğru ikilemesine dayanan klasik iki değerli mantığın yerine örneğin Lukasiewcz'in üç değerli ve dört değerli mantık sistemleri gibi n-değerli mantık önermeleri ileri sürene çok değerli mantık vb. gibi birçok mantık anlayışları da türemiştir. bkz. Mantık, Yeni Olguculuk, Mantıkçı Olguculuk, Semantik Okul.
Mantıköncesi.
(Diccionario filosófico) :
(Os. Kablelmantık, Fr. Prelogique, Al. Prelogisch, İng. Prelogical). İlkelerin uslamlama biçimleri... Toplumbilimci Levy-Bruhl tarafından ilkellerin düşünme yapılarını dilegetirmek için kullanılmıştır. bkz. Mantık.
Mantıkötesi.
(Diccionario filosófico) :
(Os. İlm-i mabâd-ül-mantık, Fr. Metalogique, Al. Metalogik, İng. Metalogic). Önsel gerçekler... İlkin Alman düşünürü Schopenhauer tarafından bu anlamda, sonra çağdaş yeni olgucu mantıkçılarca lojistik doğrulamalar anlamında kullanılmıştır. bkz. Mantıkçı Olguculuk, Mantıkçılık, Yeni Olguculuk.
Mantıksal Çelişme.
(Diccionario filosófico) :
(Os. Mübayenet-i mantıkıyye, Fr. Logique-paradoxe, İng. Logical paradoxe). Hem doğruluk, hem yanlışlık niteliğini taşıyan çelişme... Olgucu mantıkçılar buna ikame paradoksu derler. Berttrand Russell mantık edebiyatında pek ünlenen şu örneği verir (bkz. Russell, On Denoting, s. 108): "Kral George IV. Walter Scott'un Waverley'in yazarı olup olmadığını bilmek istiyordu' önermesi doğrudur, çünkü Scott ilk romanı olan The Waverley Novels'i takma adla yayımlamıştı. Kral bunu Scot'tan sormuş o da Waverley'in yazarı olmadığı karşılığını vermişti. Oysa "Waverley'in yazarı Scott'tu" önermesi de doğrudur, çünkü öyleydi. Şimdi bu iki doğru önermeden Waverley'in yazarı deyiminin yerine Scott deyimini ikame ederek yapacağımız "Kral George IV. Scoott'un Scott olup olmadığını bilmek istiyordu" önermesi hem doğru hem yanlıştır, logiqueparadoxe'tur. Doğrudur, çünkü ilkece hiç bir noksanlığı yoktur. Yanlıştır, çünkü kral özdeşlik ilkesini ileri sürmek isteyen bir filozof değildir. bkz. Mantık, Yeni Olguculuk.
Mantıksal.
(Diccionario filosófico) :
(Os. Mantıkî, Fr. Logique, Al. Logisch, İng. Logical, İt. Logico). Mantık kurallarına uygun olan... Mantıksız deyimi karşıtı, ussal ve anlıksal deyimlerinin anlamdaşı, ruhsal ve duygusal deyimlerinin karşılığı olarak kullanılır. bkz. Mantık, Mantığa Aykırı.